CHP Alevilerin sorunlarını dillendirmek yerine makyaj yapıyor
Milletvekili aday listelerinde değişikliğe giderek Alevi isimlerine daha fazla yer veren CHP’nin gerçek amacının Alevilerin sorunlarını çözmek değil, HDP’nin oy patlaması yaptığı yerlerde oyunu düşürmek, önünü kesmek olduğunu belirten yazar Erdoğan Aydın, CHP’nin bu adımının ahlaken sorunlu olduğunu vurguladı.
Anayasa’nın çok kimlikli bir Türkiye için “eşit yurttaşlık” temelinde yeniden dizayn edilmesi konusunda CHP’nin hala bir adım atmadığına işaret eden Aydın, CHP’nin Alevi adaylarına yer verse de Alevi sorunlarını bir devlet geleneği olarak makyajlama yöntemine başvurduğunu söyledi.
Türkiye siyasi tarihinde yapılan bütün seçimlerde kritik bir rol oynamayı başaran Alevilerin 1 Kasım seçimlerindeki tutumu da Türkiye demokrasisi açısından oldukça önemli bir yer tutacak. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde başlayan ve 7 Haziran Genel Seçimleri’nde somut olarak görülen Alevi toplumunun HDP’ye yönelik desteği 1 Kasım erken seçimlerinde daha da artması beklenirken, siyasi partiler de milletvekili listelerinde Alevilere yönelik bir dizi değişikliğe gitti.
Cumhuriyet tarihi boyunca Alevileri “arka bahçe” olarak gören CHP, Alevi toplumunun “eşit yurttaşlık”, “Diyanet kaldırılsın” ve “zorunlu din dersleri kaldırılsın” gibi temel taleplerini yine beyannamesine taşımazken, 7 Haziran seçimlerinden farklı olarak Alevi toplumunda tanınan isimlere listelerinde yer verdi. CHP’nin 7 Haziran’da 9 vekili parlamentoya gönderdiği İstanbul 3. bölge 11. sıraya eski Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanı Fevzi Gümüş ve 7 vekili parlamentoya gönderdiği Ankara 1. bölge 8. sıra için Alevi Bektaşi Federasyonu eski Başkanı Ali Balkız aday gösterildi.
Alevi toplumunda tanınan ve bilinen söz konusu iki adayın seçilme şansının oldukça az olması soru işaretlerine neden olurken, HDP’nin oy patlaması yaptığı iki bölgede CHP’nin Alevi adaylarını kullanarak HDP’nin oyunu düşürme, önünü kesme planı olarak değerlendirildi ve siyasi etik tartışmalarına yol açtı.
‘CHP Alevilerin sorunlarını dillendirmek yerine makyaj yapıyor’
Alevi tarihi ve güncel siyasete yönelik kitap ve yazılarıyla tanına yazar Erdoğan Aydın göre, CHP Alevi isimlere listelerinde yer verdi ancak Alevilerin sorunlarını çözecek temel sorunları her zaman olduğu gibi 1 Kasım için de gündemine almadı. Aydın, CHP’nin mevcut Anayasal rejime karşı çok kimlikli, farklı kimliklerin “eşit yurttaşlık” temelinde yaşacağı bir programı, Anayasal düzenlemeyi seçim programından dile getirmesi yerine bir devlet geleneği olarak vekil listesi aracılığıyla Alevi sorunlarına sadece makyaj yapma niyetinde olduğunu belirtti. Aydın, “Bu durumda hem Aleviler açısından hem de Türkiye’deki tüm demokrasi güçleri açısından CHP’den beklentilerin karşılaması anlamına gelmiyor” değerlendirmesinde bulundu.
‘CHP’nin adımları ahlaken sorunludur’
“CHP, Alevi kurum yöneticilerine listelerinde daha fazla yer verdi ancak gerçek amacı HDP’nin önünü kesmekti” tespitini yapan Aydın, CHP’nin bu planının ahlaken sorunlu olduğunu vurguladı. CHP’nin Alevi isimlere listelerinde yer vermesi ileriyi yönelik bir adım olarak değerlendirilebileceğini ancak Alevi sorununa mehlem olacak bir işleve sahip olmadığın söyleyen Aydın, “Bu açıdan CHP’nin attığı adımların yeterli değildir ve ahlaken de sorunludur. Ahlaken sorunlu olan yan da bu adımları HDP’nin önünü kesmeye yönelik adımlar olarak yapmasıdır” dedi.
‘CHP, Türkiye’nin sorunlarından kaçan pozisyonunu sürdürüyor’
Aydın, CHP’nin sadece Alevi sorununda değil Kürt sorununda da yeterli demokratik önerileri getirmediğini belirterek, şunları ifade etti: “CHP, Türkiye’nin tüm sorunları konusunda aday yerleşimleriyle mevcut sorumluluğundan kaçma pozisyonunu sürdürüyor. Nasıl ki Alevi konusunda asıl sorun Türkiye’nin Alevilerle eşitleşeceği yeni bir rejim önerisiyse Kürt sorununda da aynı değişimi cesaretle yapması ve Kürtlerin de Türklerle eşit yurttaş olabileceği yeni bir Anayasal rejimi önerisini seçim bildirgesine yerleştirmesi gerekli.”
‘Eşit yurttaşlık’ temelinde yeni bir Anayasa çözümü
“Yeni Yaşam” çağrısıyla Alevi toplumunun da yüzünü dönmeye başladığı HDP’nin kimlik ve inanç sorunlarının temelini oluşturun darbe Anayasası’nın “eşit yurttaşlık” temelinde yeniden düzenlenmesi talebi 1 Kasım seçim bildirgesinde ifade edildi. “Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kaldırılması”, “Zorunlu din derslerinin kaldırılması”, ve “Kapatılan dergahların yeniden Alevilere teslim edilmesi” gibi Alevi toplumunun güncel taleplerini seçim kampanyasında savunan HDP, Alevi adaylarının sayısını da 7 Haziran seçimlerine göre kısmı olarak artırdı. Müslüm Doğan, Ali Haydar Konca, Turgut Öker, Ali Kenanoğlu ve Çilem Öz gibi Alevi kurum yöneticileri, 7 Haziran’da aday oldukları bölgelerden Meclis’e gönderir ve yeni listedeki konumları korunurken, eski Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Başkanı Kemal Bülbül Adıyaman 2. sıradan 1 Kasım listesinde aday gösterildi. Gezi direnişi sırasında polis tarafından katledilen Ethem Sarısülük’ün ağabeyi Mustafa Sarısülük de hem Gezi direnişinin simgesi olarak hem de bilinen Alevi kimliğiyle HDP’den Ankara 2. bölge 1. sıradan aday gösterildi.
‘HDP daha fazla mesai harcamalı’
Yazar Aydın ise, HDP’nin diğer siyasi partilerden farklı olarak çok kimlikli bir Türkiye’yi programına koymasına rağmen listesinde yaptığı değişiklerde Alevilere daha fazla yer vermesi gerektiği ve bu bakımdan aday listesinin salt “liste” olarak bir nebze problemli olduğu görüşünde. HDP’nin Kürt sorununa verdiği önemle Alevi sorununa verdiği önemin özdeş olduğunu Türkiye kamuoyuna daha iyi anlatması gerektiğini ifade eden Aydın, şunları belirtti: “Nasıl ki özerklik projesinin sadece Kürtlerin bir sorunu değil bütün bir Türkiye’nin demokratikleşmesi için zorunlu olduğunu belirtiyorsa Alevi sorunun çözümünü de tıpkı Kürt meselesinin çözümü gibi Türkiye’nin bütünsel bir demokratikleşmesi için olmazsa olmaz bir önem taşıdığının pratikte de daha çok gösterilmesine ihtiyaç var. Çünkü basın-yayın hegemonyası Alevi toplumunda yaratılmış olan yanlış ön yargılar onların doğru bir dönüşüm yaşamasını zorlaştırmaktadır. Bu da HDP’nin şu ana kadar yaptığından daha fazla mesai harcamasını gerektiriyor.” (DİHA)
