Türkiyeden Haberler

Tertelenin yıl dönümünde Dersimliler gerçek bir yüzleşme istiyor

1937-38 katliamı üzerinden 78 yıl geçmesine rağmen yaşanan acılar hafızalara dün gibi kazındı. Tertelenin üzerinden 78 yıl geçmesine rağmen ne resmi arşivlerin açıldığını ne de katliamın yapıldığının kabul edildiğini söyleyen Dersimliler gerçek bir yüzleşme talep ediyor.

4 Mayıs 1937’de Bakanlar Kurulu Kararı ile başlatılan Dersim Tertelesinin üzerinden 78 yıl geçti. Dersim’de gerçekleştirilen katliamın resmi belgesi olan kararda yer alan “Sadece taarruz hareketiyle ilerlemekle iktifa ettikçe isyan ocakları daimi olarak yerinde bırakılmış olur. Bunun içindir ki, silah kullanmış olanları ve kullananları yerinde ve sonuna kadar zarar vermeyecek hale getirmek, köyleri kamilen tahrip etmek ve aileleri uzaklaştırmak lüzumlu görülmüştür” ifadeleri, Dersim’deki katliamın merkezi bir devlet politikasıyla gerçekleştirildiğini de ortaya koymakta. Onbinlerce insanın katledildiği, sürüldüğü katliamın anıları ise aradan geçen on yıllara rağmen halen oldukça taze. Munzur Çayı’nın yaklaşık 1 ay boyunca kan aktığı tanıklar tarafından söylenen katliamın acıları hala dinmezken, devletten gerçek bir yüzleşme bekleyen Dersimliler de hükümetin kendi siyasi çıkarlarına yönelik açıklamalar yapmasına tepkili.

‘ÖNCE İNSANLARI KATLETTİLER ŞİMDİ DE DOĞAYI KATLEDİYORLAR’

Katliamın üzeriden 78 yıl geçmesine rağmen devletin, katliamla yüzleşme konusunda somut bir adım atmadığını ifade eden Düzgün Oduncu (24) isimli yurttaş, Dersim için tenkil kararı alınan 4 Mayıs’ın kara bir gün olarak tarihe geçtiğini belirtti. Katliam sırasında binlerce insanın suçsuz bir şekilde vahşice katledildiğini söyleyen Oduncu, “Binlerce insan kurşuna dizildi, binlercesi yakıldı, binlercesi zehirlendi. Tanıkların söylemlerine göre Munzur Çayı bir ay boyunca kan aktı” dedi. Acı çekmiş coğrafyanın bir ferdi olduğunu kaydeden Oduncu, 38’den sonra katliamların ardı arkasının kesilmediğini, hala sindirme politikalarının Dersim coğrafyası üzerinde sürdürülmeye çalışıldığını ifade etti.

Oduncu, Dersim insanını yok etmeye çalıştıktan sonra coğrafyasını katletmeye çalışan bir sistemle karşı karşıya olunduğunu vurgulayarak, barajlarla, HES’lerle, madencilikle doğa katliamına devam edildiğini belirtti. Dersimliler olarak devletin politikalarına rağmen mücadelelerini devam ettireceklerini söyleyen Oduncu, atalarını ve yakınlarını katleden devletten yarım ağızla dilenmiş bir özrü kabul etmediklerini ifade ederek, devleti gerçek bir yüzleşmeye davet etti.

‘YAPILAN ÖZÜR SİYASİ BİR TAKTİKTİ’

Devletin Dersim katliamına ilişkin somut bir adım atacağını düşünmediğini ifade eden Ümit Aşkın ise, Erdoğan Başbakan iken yarım ağızla bir özrün dilendiğine fakat resmi bir özrün dilenmediğine dikkat çekerek “Dersimlilere düşen görev; bu davanın peşi bırakılmamalı” dedi. Yapılan özrün bir taktik olduğunu belirten Aşkın, “İktidar CHP’ye karşı bir taktik uyguladı. Uyguladığı taktiğin ötesine gidemedi zaten kendisi de. Bu görev bize düşüyor. Mücadeleyi devam ettirmemiz lazım” şeklinde konuştu.

‘KATLİAMLAR HALA DEVAM EDİYOR’

Tertelenin üzerinden 78 yıl geçmesine rağmen ne resmi arşivlerin açıldığını ne de katliamın yapıldığının kabul edildiğini söyleyen Sinan Yıldırım(31) ise, hükümetin Kürtler üzerinde bu zamana kadar sindirme politikalarını devam ettirdiğini söyledi. “Dersimliler olarak bir özür bekliyoruz ama biz artık samimi adımlar bekliyoruz” diyen Yıldırım, bugün Roboski’de, hala insanların katledildiğini belirtti. Yıldırım, Dersim’e bakıldığında coğrafyanın kan koktuğunu, her adım başı katliamın izlerinin görüldüğünü sözlerine ekledi. Dersim’in acılara gebe olan bir coğrafya olduğuna dikkat çeken Yıldırım, “Hükümetin kendi siyasi çıkarlarına doğru yaptığı açıklamalara karnımız artık tok. Bize artık samimi yaklaşımlar lazım” dedi. (Dersim/DİHA)

Benzer Haberler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Başa dön tuşu

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen reklam engelleyiciyi devre dışı bırakarak bizi desteklemeyi düşünün