Dersim kenti Alevi kimliğinden kaynaklı her zaman zulme maruz kalan bir gerçekliğiyle tanılıyor. 38 katliamı yaşanmadan önce Dersim’in özerk bir sistemi vardı. Devletin baskısı ve boyunduruğu altına daha girmeyen, kendi kültürü ve iradesiyle özgürce yaşayan bir halk vardı. Daha sonra devlet tarafından aile bağlarının ve maneviyatının zayıflatıldığı, kendi öz değer yargılarından uzaklaştırılan bir duruma sürüklendiği bir gerçekliktir. Türk devletinin ağır sömürü asimilasyon ve soykırım merkezi haline gelen Dersim, günümüzde de eskisi gibi fiziki anlamda bir katliamla yüz yüze olmasa da kültürel değerlerine saldırılması, Alevi geleneğinin yok edilmek istenmesi yeni politik soykırım uygulamasıdır. Dersim 38 kızıl katliamından bu yana kadın ve gençlik üzerinde özel savaş politikalarının uygulandığı bilinmekte ve buna dönük yalnış algı operasyonunun hayata geçirildiği aşikardır. TC Devleti bunu daha çok CHP birlikteliğiyle yürüttüğü “beyaz savaş katliam” polikasıyla gerçekleştirmiştir. Dersim halkının hem geçmişten gelen Alevi kültür direnişi hem de kendi öz iradesi CHP’nin bu özel savaş emelini önemli oranda başarısız kılmıştır. Bu başarısız kalışa karşın, bugün de bu emelden vazgeçilmemekte, Dersim’in devrimci kimliği ve devrimci onuruyla oynama hala devam etmektedir.
Alevi kimliğinin tanınmaması kadın ve gençlik tarafından başkaldırı nedenidir. Bugün Dersim’de kadınları ve gençliği mücadeleye iten de bu soykırım politikasına karşı duruş olabilmek içindir. Kadının, gençliğin bu direnişi sadece bugüne ait değildir. Tarihten gelen bağı vardır. Zarife’lerden Besê’lerden Sara arkadaşa uzanan bir geçmişi vardır. Bugün bu direniş damarı koparmak, yozlaştırmak için, kadın ve gençlik üzerinde özel savaş politikaları uygulanmaktadır. Gençliği uyuşturucu madde bağımlılığına alıştırmak, alıştırarak düşürmek özel savaşın geliştirdiği politikadır. Direngen Dersim kadını düşmanın eline geçmesin diye kendini uçurumlardan atmıştır. Bu direnişçi kadın, bugün fuhuşa zorlanarak bitirilmek isteniyor. Bu özel savaş politikasına karşı çıkmak, karşı koymak başta onurlu Dersim gençliğine düşmektedir. Dersim gençliği zalimin zulmüne karşı koyan Alevilik felsefesi ile bütünleşerek, bu sistemin çarkını durduracak ve Kürdistan’da buna öncülük yapacak yetkinliktedir.
7 Haziran milletvekili seçimleri yaklaşırken, HDP’nin parti olarak seçimlere girmesi ve onun vermiş olduğu heyecan ile Dersim’de gençliğin öncülüğünde seçim çalışmalarına herkes aktif katılmalıdır. Heyecanlı ve dinamik gücüyle seçim sürecinde HDP’nin başarısı için öncü gücünü ortaya koyacak olan gençlik, Kemalizm’in hakim olduğu bölgede halkların içine girerek örgütlülük çalışmalarına hız vererek ve dinamik gücüyle yeniden yeni yaşamı kurma çabasını sergileyecektir. Gençliğin kendine özgü özelliklerinden olan yeniliğe açıklığı, arayış içinde olması, atılganlığı, dinamizmi vb. ayrıcı özelliği seçim çalışmaları boyunca Dersim’de, Demokratik Ulus çalışmasını geliştirmeli, ahlaki politik toplumun adı olan komünal toplumun inşacısı, Demokratik Konfederalizm’in özerk ayağını kuracak temellerin sahibi olacak şekilde bu seçimlere güç vermelidir. Güçlendirmelidir.
Gençliğin bu gerçekliği ve kararlılığı hiç şüphesiz egemen sınıflar tarafından bilinmektedir. Buna uygun rolümüzü oynadıkça egemen güçlerin gençlik üzerindeki oyunlarını ancak boşa çıkarmış oluruz. Dersim gençliğinin devrimci gücü, dinamizmi, bilgi birikimi derindir. Dersim gençliği, seçim sürecini sadece milletvekili seçimleri olarak görmüyor, aynı zamanda devlet dışı demokratik toplumun inşa seçeneği olarak görüyor ve buna göre seçim çalışmalarına yüklenecektir. Bu seçimde ya devletin tekelci zihniyeti, baskı ve egemenliği altında yaşamayı tercih edeceğiz ya da kendi kendimizi demokratik tarzda yönetmeyi ve eşit özgür adil bir yaşamı tercih edeceğiz seçeneğiyle karşı karşıya olduğumuzu bilmeliyiz. Özgür yaşam seçeneği, ideolojik-örgütsel öncülük rolümüzle açığa çıkacaktır. İdeolojik-örgütsel öncü gücünü her alana yayacak olan gençlik, militan ruhu ile yerine getirecektir. Egemen güçlerin ‘Anı yaşa’ felsefesiyle gençliği yozlaştırma çabasına karşı, Dersim gençliğini ülkesini, ulusunu seven öz bilinç, devrimci ruh, direnişte tutmak görevimiz olmalıdır. Bu görevimizi yerine getirdikçe, sömürgeci güçler tarafından asimile edilen yozlaştırıcı poltikaları boşa çıkartabiliriz.
Gençlik tüm bu yönelimlere karşı örgütlü çalışmalarıyla cevap olmalı, “Toprağımızı suyumuzu enerjimizi komünleştirelim, özgür yaşamı inşa edelim” hamlesine aktif öncülük ederek Demokratik Ulus’u inşa çalışması gerekliliklerini yerine getirecektir. Dersim toplumunun ruhu ve beklentisi olan yeni yaşam ile gençlik, yeni dönemde atacağı bu atılımlarla Demokratik Özerklik yaşam özüne kavuşacaktır.
http://www.ozgur-gundem.com/
