1 Kasım seçimlerinde neyin nasıl olduğu tartışılmakta. Nasıl oldu da AKP bu kadar çok oy aldı, nasıl oldu da MHP bu kadar eridi, nasıl oldu da HDP bu kadar geriledi, nasıl oldu da AKP, MHP, CHP, HDP dışında başka bir yere oy gitmedi?
Bu sorulara ilave nasıl oldu da ben İstanbul 3. bölgede 4. sıradaki milletvekilliğimi mevcut verilere göre kaybetmek üzereyim. (Hâlâ az fark ve itiraz edilen sandıklar bulunduğundan durum kesin değildir.)
İstanbul 3. bölgede 7 Haziran seçimlerinde HDP olarak 425 bin oy aldık, 1 Kasım seçimlerinde ise 375 bin oy. Yani 50 bin oy düşüşü yaşamış ve bu 50 bin oy karşılığında iki milletvekilliğini kaybetmiş durumdayız.
7 Haziran’da 1 milletvekilinin 85 bin oyla seçildiği yerde 50 bin oyla iki milletvekilliğini kaybediyoruz. Peki bu nasıl oldu? Tabi ki en başta bizim oy kaybetmemizle oldu, ancak 50 bin oyla iki milletvekilliği nasıl kaybediliyor? Bu da tamamen AKP’nin oy artışı ve 7 Kasım’da bağımsız aday Hakan Şükür’ün, Saadet Partisi’nin aldığı oyların ortadan kalkması, hatta AKP’ye gitmesi üzerine oldu. AKP çok büyük bir oy artışı ve bağımsız ile Saadet Partisi’nin silinmesi ile milletvekilliği seçilme ortalamasını yükseltmiş oldu. Bölgemizden aldığımız 375 bin oydan bir vekilliğime düşen pay 93 bin 750 olduğu halde hâlâ çıkabilme mücadelesi veriyorum. Bizim oylarımız tutanaklarda ve bilgisayar ortamına geçişte LDP ve HKP’ye yazılmış. Çokça da geçersiz kabul edilen oylarımız bulunmaktadır. İtirazlarımız ve hak arayışlarımız devam ediyor.
AKP bu kadar çok oyunu nasıl arttırdı? 7 Haziran’dan bu tarafa yaşananlar bunun en açık cevabıdır. Hükümetin kurdurulmaması, baskıların, zulmün ve kaos ortamının artmış olması, batıdaki Kürt seçmen üzerinde çok daha yoğun bir baskı ve tehdit uygulanması sonuçta etkilidir. İnsanların evlerinin taşlanması, iş yerlerinin basılması veya basılma tehdidi altında olması, HDP’li seçmen kimliğinden kaynaklı olarak işten çıkartılması, iş bulamamsı, küçük esnafın tecride tabi tutulması bütün bunlarda doğrudan etkilidir.
1 Kasım seçimlerinde Alevi seçmen refleksi hakkında genel bir tahlil yapacak veri henüz elimizde yok ancak kendi bölgemden gördüğüm, buradaki oyumuzda önemli bir değişiklik olmadığıdır. Zaten kaybedilen 50 bin oy ve bu oyların dağılımına, ilçesine, mahallesine baktığımızda da bunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
HDP birçok milletvekilini kılpayı kaçırmış durumda, bu yazıyı yazarklen benim durumum henüz netleşmemişti ancak Mersin’de Çilem Öz’ün 31 oy farkla seçilemediği bilgisini aldım. Yine Antalya, İstanbul 1. bölge ve benim de bulunduğum İstanbul 3. bölgede çok az farkla sonuç belli olacak.
Eğer sonuçlar bu şekliyle kesinleşirse HDP’de Alevi temsiliyeti tartışılan bir durum halini alacaktır. Biz bu konuda henüz bir şey söylemeden bir çok Alevi yurttaşın konuya ilişkin ilginç yorumlarıyla karşı karşıyayız. Durumu sükunetle değerlendirmek ve bu sonuçların Alevi-Kürt karşıtlığına prim vermek isteyenlerin ekmeğine yağ sürmeden ama öyle gözü kapalı bir şekilde de her şeyi kabullenmenin ve sineye çekmenin bir anlamı yoktur. Ayın 13’ü itibariyle kesin sonuçlar açıklanacak ve biz de bu konuda değerlendirmelerimizi daha net bir şekilde yapacağız. Durum bizim lehimize sonuçlansa da aleyhimize sonuçlansa da bazı itirazları ve değerlendirmelerimizi geleceğin doğru oluşturulması açısından ortaya koymamızın faydası olacaktır.
Aşk ile…
