Küreselleşen Kerbela
“Zorbalık karşısında sessiz kalan herkesin içindeki insan ölür!” diyor Akinwande Oluwole Soyinka isimli Nijeryalı yazar.
İmam Hüseyin ve 71 yoldaşının Kerbela’da Yezid ve Emevi despotizmi tarafından şehit edilişinin 1335. yılında, içimizdeki insanı öldürtmemek ve gözünü açmak için Almanya’daki Porz, Remscheid, Wuppertal, Gelserkirchen, Solingen, Hamm, Lüdenscheid, Düsseldorf ve Ratingen Alevi Kültür Merkezlerindeki Muharrem sohbetlerindeyiz.
Resmi İslam tarihi Kerbela kırımını “Birkaç haydut işi”, “Hüseyin’in kişiselleştirdiği psikolojik sürecin sonucu” olarak önemsizleştiriyor.
Bu tarih anlayışına yakın kimi Alevi vakıfları Kerbela’yı sadece Muaviye’nin oğlu “Yezid’e lanet okumak” ve Kerbela şehitlerine“gözyaşı dökmek” olarak algılıyor. Kerbela hakikatini, sadece uhrevi bir alana sıkıştırarak, Kerbela’nın siyasal ve dünyevi boyutunu Diyanet İşleri Başkanlığı ile gizlemeye çalışıyorlar.
Oysa Aleviler bugün ‘’Kerbelalaşan’’ tüm dünyada, adaletsizliğe ve zulme boyun eğmedikleri ve zalimlere biat etmedikleri için, yaşam hakları ve özgürlükleri ellerinden alınmış tüm mazlum halklar için 12 gün boyunca “Matem Orucu” tutarlar.
Cemevlerinde, Dünya’da yaşanmış ve halen yaşanan tüm Kerbela’ların son bulmasını isterler. “Matem ayında”, “gözyaşı dökmek” değil,“gözlerin hakikatlere açılması” için muhabbet ederler.
YERYÜZÜNÜ KERBELA’YA ÇEVİRENLER
Başbakan Davutoğlu’nun hakikate uzak “Bu toprakları Kerbela’ya çevirmek isteyenlere izin vermeyeceğiz” mesajının cevabını, Irak ve Suriye gibi komşularımızda yaşanan Kerbela kırımlarına bakarak okuyabilirler. Bırakın “Kerbela’ya çevirmeye” izin vermemeyi, teşvik ve yardım etmişlerdir!
Hakikati bilenler, AKP’nin desteklediği cihatçı çetelerin Lazkiye’de, Kobani’de, Şengal’de, Musul’da, Irak ve Suriye’nin birçok kentinde, kasabasında ve köyünde yaşayan Türkmen, Alevi, Ezidi, Kürt, Arap, Çerkez, Ermeni, Keldani, Süryani halklarına yönelik Kerbela zulmünün nasıl yaşatıldığını görür. İmam Sadık’ın dediği gibi “Her yer Kerbela, her ay Muharrem, her gün Aşure” olmuştur!
Çünkü, Dünya’yı ‘’Kerbelalaştıran’’ Emevi saltanatı ve Yezid zihniyetine dayalı günümüz despotizmi ve onun zulmü devam ediyor.
Çünkü Kerbela halen yaşıyor!
1335 yıl önce Kerbela’da çocuklar, kadınlar susuzluktan öldürüldü. Bugün ise IŞİD zulmünden kaçan, bir şişe suya ve ekmeğe muhtaç olan Ezidiler ve Türkmenler Şengal’den ve Musul’dan kaçarlarken yolda açlık ve susuzluktan ölüyorlar.
Kerbela bir mekân değil, zulmün adıdır. Kerbela’yı ve İmam Hüseyin’in zalimlerin zulmü karşısındaki boyun eğmeyen duruşunu unutursak, bugün ‘’Kerbelalaşan’’ dünyamızdaki zulümlere yabancılaşır ve duyarsızlaşırız.
Matem ayı Kerbela için gözyaşı dökme, ‘’ah vah’’ ağıtları çekme ve dizlerini dövme ayı değildir. Gözümüzü tüm insanlığın hakikatlerine açma ayıdır. Bu nedenle Muharrem sohbetlerinde gözümüzü ve kalbimizi ‘’Kerbelalaşan’’ dünyaya çevirdik.
Gördük ki:
Kerbela’da haksızlık karşısında direnen İmam Hüseyin bugün Kobane’de Kürt, Lazkiye’de Alevi, Şengal’de Ezidi, Musul’da Türkmen, Keldani, Süryani, Arap, Keseb’te Ermeni, Gezi’de Ali İsmail Korkmaz, Soma’da 301 maden işçisi, Madımak’ta Koray Kaya, İstanbul’da Hrant Dink, Roboski’de Şervan Encu’dür! Zalimlerin dünyasına baktık ve gördük ki: Kerbela kırımını yaratan zihniyet bugün Şengal’de, Musul’da ve Kobane’de IŞİD, El Nusra ve ÖSO saflarında savaşıyor. Gezi’de TOMA kullanıyor, Soma’da işçileri sömürüyor, Roboski’de ekmeğe giden çocukları bombalıyor, Sivas’ta insan yakıyor, Lazkiye’de Alevi kesiyor. Şengal’de Ezidileri susuz ve aç bırakıyor ve katlediyorlar. Kadınlara tecavüz edip, köle pazarında satıyorlar.
DÜNYA KERBELALAŞIYOR, YEZİD KÜRESELLEŞİYOR
Dünyaya baktık gördük ki:
Dünyada 2 milyar 800 milyon insan günde 2 dolarla yoksulluğun, 1 milyar 200 milyon insan ise 1 dolarla açlığın Kerbelasında yaşıyor,
Her gün 34 bin çocuk 15 bin yetişkin açlığın Kerbelasında ölüyor.
Etiyopya, Eritre, Zambiya ve Sudan’da 38 milyon insan açlığın Kerbelasında ölüm tehlikesiyle karşı karşıya. Kongo vatandaşının payına milli gelirden 290 dolar düştüğünden Kerbela’nın cehennemini yaşarken, Norveç vatandaşı 58 bin 500 dolar ile zenginliğin cennetini yaşıyor.
Kerbela günümüzde Tayland, Hindistan ve Kamboçya’da yaşanıyor. 30 milyon kadın istekleri dışında zorla seks pazarına sokuluyor. Kadınlar seks pazarının kölesi olarak Kerbela’da yaşarken, onları satanlar 100 milyar dolarlık pazara sahipler.
Kerbela, yaşları 7 ile 15 arasındaki 2 milyon çocuğu zorla babası ve dedesi yaşındaki insanların yatağına, günlüğü 10 dolara sokan seks turizmi sisteminin adıdır.
Hindistan’da mandayı 370 dolara, kız çocuklarını 25 dolara satan rejimlerin adıdır Kerbela!
‘’Kerbelalaşan’’ dünyanın hakikatlerine sessiz kalanın Muharrem orucu da, içindeki insan da ölür!
Gelin öldürtmeyelim.
