Kıbrıs Pir Sultan Abdal Kültür Derneği:”Devletin Alevisi olmayacağız”
Suriye politikalarında iflas eden sistem, Türkiye’yi ayrımcı-ötekileştirici provakatif yaklaşım uygulayarak Türkiye halklarını iç savaşa doğru sürükleme hevesindedir. Ancak Ankara katliamı suriye ye savaş açmak için yaratılan senaryonun bir parçasıdır.
Toplum mühendisliği ile, Türkiye halklarının ayrıştırarak dizayn etmeye çalışan sistem, kendi Alevisini yaratma girişimleri doğrultusunda, Başbakanlığa bağlı, Alevi Dairesi oluşturma, genel Bütçeden pay aktarma, dedelere maaş bağlamayı gündeme getirmektedir. Fakat; bu proje dusturumuz gereği toplumsal rıza ilkesine uygun yapılmamaktadır.Ciddiyetten yoksun bir yaklaşımla Alevi toplumunu kurnaz siyasetçilikle yalnızlaştırılmaktadır. korku alemi yaratarak kendi istediği biat çizgisine çekmek istemekte Bu kurnaz siyasetçiliği iyi tanıyoruz. Kurumlarımıza ve toplumumuza sesleniyoruz bizler adına alınacak karar biz Alevi kurumları, Ocakları ve Alevi toplumunun rıza ve ortak kararları ile alınmalıdır.Eksik ise bizim eksiğimizdir.Onu tamam etmek bizlerin sorumluluğu ve görevidir. Bizlerin rızası dışında verilecek hiçbir kararı ve iki yüzlü siyasetçiliği kabul etmeyeceğimizi deklere ediyoruz.
Daha dün, iki yüzlü siyasetin bir oyunu kurumlarımızdan Hacı Bektaşı Veli Anadolu Kültür Vakfı Erzincan Şubesinde uygulanmıştır. Kurumumuzu sadece ziyaret edeceğini söyleyen Başbakan Toplumumuzun hoşgorüsünü kullanarak Devletin Alevisi yaratma kurnazlığının bir zuhuru olan politika izlemiş kurumumuzu toplumuna ve musahip kurumlarına mahçup ettirmiştir.Kurum Yöneticileri ve Dedesini, toplumun barış ve iyi niyet duygularını kendi iki yüzlü siyasetine alet etmiştir. Kurumumuz bu konuda toplumumuza ve bizlere uygun zamanda gerekli açıklamayı yapacağına olan inancımızla. Doğru özeleştirilerini bekliyoruz. Ayrıca bir çelişki göstergesi olarak Erzincan Pir sultan Abdal Kültür Derneği Şube Yöneticileri ve üyelerine onlarca yıl hapis cezası verdiren akıl iki yüzlü siyasetin ta kendisidir.
Ayrıca aynı vakitlerde Suruç, Cizre, Silopi’de yapılan katliama karşı, demokratik tepki eylemi gerçekleştiren demokratik kitle örgütlerinin eylemine provakatif ve hedef gözetilerek Alevi ibadethanelerinden olan Gazi Cemevinin ve diğer inanç kurumlarımızın marjinelleştrilmesi politikasının bir yansıması olarak bir saldırı, katliam provası batıda Alevi mahallelerinde de uygulanmak istenmektedir.Bunun örneği olarak Günay Özarslan cenaze erkanında izlenen baskı ile kurumlarımızı terör yuvası gibi göstererek, hedef haline getirmektedir. Lakin en demokratik eyleme bile tahammülsüz yaklaşarak, yaşam alanlarımızı gaza boğan, zehirli gazlar kullanan iktidarın yaklaşımı toplumumuz tarafından doğru okunmalıdır. Kurumlarımızın yaklaşımları İktidarın Alevi yaşam alanlarına karşı katliamcı, baskıcı politikalarını çözümlemeli, musahip kitle örgütlerine vicdanlı bir gelecek perspektifi ile bakmalıdır. Na hak ile Hak söyleyeni çözümlemelidir.
Hızır cemi esnasında polis tarafından cem evi bahçesine yapılan gazlı saldırıyı ibadet özgürlüğümüze yapılmış bir müdahale sayıyoruz. Yaşanan Olayların devam etmemesi için 15 şubat’ta Kaymakamla görüşmeye giden Abf Genel Başkanı Baki Düzgün Pirimiz, Garip Dede Dergahı Başkanı ve Piri Celal Fırat ve Gazi Cem Evi Başkanı ve Piri Veli Gülsoy.
Görüşme sonrası Cem evine dönüşte Polis tarafından hedef gözetilerek plastik mermilerle saldırı düzenlenmiş ve Pirimiz Celal Fırat bacağından yaralanmıştır.Pirlerimizin bu iyi niyet girişimine saldırı ile karşılık veren zihniyet. Gazi Cem Evi özelinde yaratılmak istenen Alevi hareketinin direncini kırma ve biat ettirme çabasıdır.Ayrıca gündüz pirlerimizi hedef gözeterek saldıran zihniyet demokratik hakkını kullanan gençlerimizin ikisi ağır yaralı olmak üzere üç gencimizi gerçek kurşunlarla yaralamıştır.Bu zülüm yaklaşımı kabul edilemez.Bu anlamda Gazi Cem evi üzerindeki ablukanın inanç özgürlüğümüzü kısıtlaması nedeniyle ablukanın derhal kaldırılmasını talep ediyor ve bütün dünya şunu bilsinki, Alevilik kadim bir yoldur.
Binlerce yıldır hiç bir Krallık, Devlet, Ordu ve Güç Alevileri yolundan ve erkanından saptıramamıştır. Yezit e biat etmemiştir. Alevilik Sevgi üzerine kurulmuş bir yol olduğu gibi aynı zamanda Ölümü yaşamın bir parçası bilen, Hallacı Mansur – Baba İlyas – Şeyh Bedrreddin – Babek- Börklüce ve Pir Sultanların Direniş kültürüyle beslenen bir anlayışa sahiptir. Biz Aleviler doğanın katledilmesine ve doğal dengenin bozulmasına karşıyız. Rant uğruna doğanın katledilmesini istemiyoruz. Kıbrıs Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Cizre’de, Surda, Gazi’de özgürlük ve yaşam için mücadele eden Kürt halkıyla bir arada olduğu gibi bugün de yaşam için, doğanın talanını önlemek için, mücadele veren direnen Artvin halkının yanındadır.Yol yakınken ülkeyi iktidar uğruna kaosa sürüklemekten vazgeçip barış ortamını sağlamaya davet ediyoruz.
http://www.kibrispostasi.com/
