Nazilerin yöntemiyle, Alevileri ve Şiileri Katledeğiz

Independence gazetesi Richard Dearlove’un konuşmasına dayanarak Arabistan’ın IŞİD örügtünü oluşturarak Irak’ın Kuzeyine hakim olmayı planladığını yazdı. Bu plan ‘Şiileri katletmek ve Nazi Almanya’sında Yahudilerin konumuna düşürmek operasyounun’ bir parçası olduğu bildirildi.
Dearlove geçen hafta İngiltere Krallığı Hizmetler Müessesesi’nde şu açıklamada bulunmuştu:
”Bender bin Sultan 11 Eylül hadisesinden önce 2001 yılında New York’ta bana şifahen şunu söyledi: ”Ortadoğuda bir milyar Sünni’nin tüm Şiilere hakim olacağı gün, çok uzakta değil” Bin Sultan bu sözüyle Şii katliamına işaret ediyordu.
Ayrıca Deralove şu ifadeleri ekledi:
”Bender bin Sultan’ın sözünü ettiği katliam 2003 yılında başladı. Bir milyona yakın Şii Irak’ta intihar saldırısı araçların patlamasıyla hayatlarını kaybetti. Ve bu katliam bununla sınırlı kalmadı, Arabistan özel olarak Irak’ın Kuzeyini yani Neyneva ve Musul’u ele geçirmek için IŞİD’i oluşturmada öncü oldu. IŞİD tarafından kadın çocuk demeden Şii ve Ezidiler katedildi, IŞID Spiker hava okulu öğrencilerini de öldürüp toplu halde defn etti.
Musul’da ve Telafer yakınlarında bir Türkmen kentinde Şiilerin mezarları ve camiileri patlatıldı. IŞİD, 4 bin eve savaş ganimeti adına el koydu. Böylece Irak’ta Şiiler ve Suriye’de Şii kolundan olan Aleviler yanısıra diğer dini azınlıklar için de yaşam yahudilerin Nazi Alamanya’sında yaşadıklarından daha çekilmez hale geldi.”
Dearlove’a göre IŞİD’in Irak’ta Sünni bölgeleri ele geçirmesi yalnızca Arabistan ve Katar’ın yardımıyla mümkündü. Bu bölgelerin Sünnileri IŞİD’le beraber çalışmaları Suudilerin öncülüğü ve finanse etmesiyle gerçekleşebilirdi.
Independence, Dearlove”un konuşmasını şöyle değerlendiriyor: ”Medya, Dearlove’un Bin Sultan’ın Şiileri, Alevileri ve diğer dini azınlıkları katliamdan geçirecek planını açıklamasına odaklanmadı. Buna karşı IŞİD’in Batı için tehdit olduğu gündem oldu. Dearlove ise IŞİD’in El Kaide’nin aksine Batıya tehdit oluşunun abartıldığını söylüyor, çünkü El Kaide Batı’nın çıkarlarnı hedef aldığını açıklamıştı, IŞİD ise Vehhabiyet inancına dayanarak diğer müslümanları kafir ve ölümlerine ferman vermiş bir örgüt, dolaysıyla katliam projesi onlar üzerine uygulanacak.”
Dearlove, son on yılda gizli servisten çıktığından içerdeki haberlerden uzak kaldığını söylüyor. Ama tecrübesine dayanarak Arabistan’ın stratejisinin iki derin ve köklü prensibe dayandığını iddia ediyor: ”Birincisi Suudiler İslam’ın kutsalığına sahip çıkmada kendilerine karşı herhangi bir rekabet yada meydan okumaya müsade etmiyorlar, ikinci prensip ise Vehhabiyetin temiz ve doğru İslam olduğunu diğer İslam fırkalarının ise kafir ve zındık olduklarını ileri sürmeleridir.”
Dearlove Arabistan’ın cihatçılara karşı iki yüzlülüğünü de şöyle değerlendirdi: ”Suudiler içerde cihatçıları bastırıyor ama dışarda Vehhabiyet inançlarına dayanarak özellikle Şiileri öldürmek için onlara arka çıkıyor.”
Dearlove’un bu son konuşması 2009 yılında Wikileaksin Hillary Clinton’un bir telexini ifşa etmesiyle örtüşüyor. Hillary Clinton şunları söylemişti: ”Arabistan hala El Kaide, Taliban, Pakistan da Tayyibe Ordusu ve diğer terör örgütlerinin ana karargahıdır.”
welayet