Britanya Alevi Federasyonu, Türkiye’deki ötekileştirilen akademisyenlerin yanında olduğunu bir basın açıklaması ile bildirdi.
Britanya Alevi Federasyonu’nun Basın Açıklaması
AKP’nin hedef aldığı tüm mazlumların, masumların ve Akademisyenlerin yanındayız!
7 haziran 2015 seçimlerinden itibaren artan devlet katliamları ve operasyonlarına karşı gelen herkes AKP Devleti’nin zulmüne uğruyor. Sadece ‘’çocuklar ölmesin, anneler ağlamasın’’ dediği için göz altına alınan, tutuklanan, sorgudan geçirilen, işten çıkarılan, terörist ilan edilen binlerce insanımız var.
Kürt halkına, Alevilere, Solculara ve her demokrat ve aydına karşı kıyım başlatmış olan AKP devleti, ‘’önce yalnızlaştır, sonra yok et’’ politika ve projesini hayata geçirmek istemektedir.
Tam bu nokta da devrimci ve demokrat Akademisyen canlarımız bir metin kaleme aldılar ‘’güney doğuda öldürülen Kürt çocukları yalnız değildir, hiçbir neden çocukların, kadınların, masum insanların öldürülmesini haklı gösteremez’’ mesajı içeren bu metni imzaladılar. Masumların ve mazlumların çığlığı ve haykırışı olan bu tavır tüm dünya da duyulan bir ‘’Barış Sesi’’ oldu.
Bunun üzerine Akademisyen dostlarımız AKP devleti tarafından düşman ve terörist olarak ilan edildiler. Neredeyse tarihte görülmemiş bir şekilde ve ifade edilmesi dahi güç bir yaklaşımla imza sahibi tüm akademisyenlerin yaşam alanları kısıtlandı. Bir çoğu işinden oldu. Tehdit ve göz dağı verilerek kendince bu güzel yürekli insanları ‘’yaptıklarına pişman ettirmek’’ istediler. Bu baskılarla AKP devleti akademisyenleri ‘’terbiye’’ edeceğini düşündü.
Oysa AKP devleti uygulayıcılarının unuttuğu bir şey vardı. Nerede bir Yezit varsa orada mutlaka bir Hüseyin vardır. Nerede bir Hınzır Paşa varsa orada mutlaka bir Pir Sultan Abdal vardır. Nerede yardıma ihtiyacı olan bir halk varsa orada bir Hızır vardır.
Britanya Alevi Federasyonu olarak Akademisyen dostlarımızın yanındayız. Egemenlerin en çok korktuğu şey mazlumların ve ezilenlerin birliğidir. Bizler, AKP devleti tarafından tehdit edilen, hedef alınan her canla bir ve beraberiz.
Hünkarımız Bektaş Veli’nin özdeyişinde olduğu gibi ‘’Bilimden gidilmeyen Yol’un sonu karanlıktır’’ bu nedenle varsın aydınlıktan ve bilimden korksun bu gerici güruh. Cemevlerimizin kapısı da Alevilerin gönül kapısı da bu güzel yürekli akademisyen Canlara her zaman açıktır.
Doğa, insan, iyi ve güzel herşeye düşman olan bu gerici ve cihatçı anlayış barış ve sevginin karşısında yenilmeye mahkumdur.
Bir gün mutlaka, öldürülen, sakat bırakılan, balıklara yem edilen, yetim bırakılan tüm çocukların ahı, devri daim bu evrende hesap soracaktır.
