Makaleler

Cins kırımı

Bunca acıyla dolu ülkemiz için yapılacak her şeyi yapmak bir mutluluk kaynağı; kollarını kavuşturup oturmak ise çok üzücü” diyor Minerva Argentina Mirabel.

Türkiye’de yaşanan onca acı ve tahribat içinde kollarımız bağlı, dilimiz mühürlü, gözlerimiz kapalı oturamayız. Bu, utanç vericidir. Minerva oturmadı. 25 Kasım 1960’ta Dominik Cumhuriyeti’nde, Trujillo diktatörlüğüne karşı verdikleri mücadele sonucu tecavüz edilerek öldürülen üç Mirabel kardeşten biriydi.

Bugün Mirabel Kardeşlerin anısına “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’’. ”Kadına yönelik şiddet, Ortadoğu’dan Türkiye’ye, Afrika’dan Amerika’ya, Avrupa’dan Asya’ya her yerde bin bir yüzü ile devam ediyor.  Kadınlar kentin sokaklarında, evlerinde, savaş meydanlarında şiddetin, tecavüzün ve ölümün hedefine konuluyor.

Savaşların “ganimeti” olarak pazarlanıyor.

Muhafazakârlığın “namus kurbanı” oluyor!

İşyerlerinde sömürülen “emek”, “cinsel taciz” mağduru “beden” ve “yaralanmış ruh” onların.

Dinci paradigmanın fetvasına “katli vacip namussuz” yazılırlar.

Devletin ve hukukun gerici yasalarında tecavüze uğraması ve öldürülmesi “tahrik gerekçesi” ile “haklı” bulunur.  

Erkeklerin ve kapitalizmin fiziksel, psikolojik, ekonomik, sosyal, siyasal ve hukuksal saldırısına ve sömürüsüne maruz kalan yine kadınlar.

Mahalle baskısı ve medyanın şırıngaladığı kültür onların acı hikâyelerini, “hikâyesiz” kılar. Kadınların ruhlarına ve kalplerine kör bakmayı öğretirler.

Akp ayrımcılık ve şiddet üretiyor

Türkiye, kadın düşmanı ülkedir. AKP ile bu düşmanlık daha da artmıştır! Siyasal İslamcı paradigma erkekleri kadını köleleştirmeye çağırıyor.

Dünya Ekonomik Forumu’nun, 142 ülkenin değerlendirildiği 2014 Küresel Cinsiyet Uçurumu Raporu’na göre, Türkiye 125’inci sıradadır.

Neoliberal tahribatlarla eşzamanlı yükselen dinci gericilik nedeniyle, kadına yönelik baskı,  şiddet, tecavüz ve cinayetler artıyor. Muhafazakârlık söylemi kadın düşmanlığını da artırıyor. AKP döneminde kadın cinayetleri yüzde 1400 artarak, cinsiyet eşitsizliğinin en dramatik ve soğuk yüzünün yaşandığı ülke haline geldik.

Türkiye’de kadınlara yönelik sadece taciz ve tecavüz yok! Cins-Kırım da var! AKP için şiddete karşı mücadele, kadının özgürlük haklarından arındırılmış salt “erkeklerin eli kırılsın” ve “güvenlik” kaygısı derinliğinde ele alınıyor.

AKP hükümetinin yaklaşımı “kız mıdır kadın mıdır bilemem”, “kürtaj cinayettir’, “en az 3 çocuk yapın”, “kahkaha atma iffetsiz kadın”, “hamile kadınların sokağa çıkması terbiyesizlik” ve “edepsiz kadın” seviyesizliğinde sürüyor.

Tacizciyi, tecavüzcüyü ve katili “haksız tahrik” indirimi ile ödüllendiren AKP kadına yönelik şiddet sorununu çözebilir mi? Peki hangi ideolojik, teolojik, hukuki gerekçe şiddeti, tecavüzü ya da öldürmeyi haklı gösterebilir ya da meşrulaştırabilir ki?

Kadına yönelik şiddeti dinci referanslara sığınan AKP çözebilir mi? Ya da ne çözüm öneriyor bilen var mı?

Benim bildiklerim;

Modern köle olarak erkeğe bağımlı olsun.

Eşit işe yarıdan daha az ücreti kabullensin.

Üç çocuk yapsın!

Evde  pişirme, temizleme, çocuk yetiştirme ve alışverişi üstlensin.

Örtünsün. Erken yaşta evlensin.

Kahkaha atmasın, iffetli olsun!

Yüzleşmeliyiz

Ötekilerin gerçeklerine yabancı yaşıyoruz. Tıpkı kadınların gerçeklerine yabancı olduğumuz gibi.

Erkek ulema, sarayından monolog fetva veredursun, aşağı mahallede oturan ötekiler birbirlerinin hücrelerine aktıkça ve hikâyeleriyle buluştukça güçlü olabilirler. Bu akışlar ve buluşmalar, biz erkekleri kadına düşman yetiştiren zihniyeti ve araçları daha yakından tanımamıza vesile olabilir.

Erkekler olarak kendimizi tanıdıkça, gerçeklerle yüzleşmemiz daha kolay olmaz mı?

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Bu Haberde Dikkatinizi Çekebilir!
Kapalı
Başa dön tuşu

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen reklam engelleyiciyi devre dışı bırakarak bizi desteklemeyi düşünün