Makaleler

İngiltere’de hak, Türkiye’de helak

Yıllar geçti.

Yüzlerce bol vaatli seçimler ve “Alevi açılımları” yapıldı.

Alevilere yönelik doğrudan ve dolaylı inkar ve ayrımcılık politikaları son bulmadı.

Sünnilik dışındaki inançları yok sayan AKP, Alevilerin eşit yurttaşlık ve eşit haklar talebini yok saymaya devam etti. Tüm Alevi hakları bir bir helak edildi.

Siyaset kurumları ise devletleşmiş bu mezhepçi faşizm ile yüzleşmek konusunda yeterli değil.

AKP iktidarı Alevileri ve diğer azınlık inançları ayrımcılığa, ötekileştirmeye, şeytanlaştırmaya, dışlamaya ve nefret söylemine maruz bırakıyor. Muhalefet partiler ise Alevi ayrımcılığına karşı maalesef sözlü demeç ve soru önergesi vermenin ötesinde politika ve mücadele biçimleri üretemiyor.

Sarayın şiddet konseptiyle seçim atmosferine girdiğimiz şu günlerde, Varto ‘da Alevilere ait ibadet yeri olan cemevi ve mezarlıkları bombalanıyor. Ses yok! Medya suskun.

Dersim’de Alevi ocakları “Çağın Yezidlerine karşı Hüseyinleşelim” diyerek “Barış için oruç” tutuyor. Fakat seslerini ve taleplerini duyan ne bir devlet, ne bir hükümet ne bir siyasi kulak, anlayan akıl yok..

AKP’nin Alevilere yönelik inkarcı ve asimilasyoncu tutumunu, 2015-2016 eğitim-öğretim müfredatında görmek mümkün. Zorunlu “Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi” kitapları Aleviliğe ve diğer azınlık inançlara yönelik ayrımcılığını ve nefretini sürdürüyor. Partiler sağır sultan..

Ders kitaplarına göre Cemevi ibadet yeri değil, “mekan”, Alevilik bir inanç ve felsefi kimlik değil “gelenek”! Aleviliğin ne olup olmadığını Aleviler değil, AKP’nin Sünni uleması kaleme almış. Kitaplarda Alevilik hakikatiyle ilgili tek bir sahici ifade yok! Hıristiyanlık ve Yahudiliği ise “istismarcı din” olarak öğretiyorlar.

AKP’nin Ulemalarının hazırladığı ders kitapları tüm dinlere, inançlara sadece Sünnilik üzerinden bakarak tanımlıyor. Oysa İngiltere’de ve Almanya’da Alevilik derslerinin müfredatlarını Aleviler yazıyor. Dersler zorunlu değil, isteğe bağlıdır.

Devlet teolojik tanımlamalarını din eğitimi üzerinden yaparak, Cemevi “aşevidir”, “mekandır”! diye ahkam kesiyor. Cemevlerine yönelik bu tür, itibarsızlaştırma ve ayrımcılık ülkemizde sürerken, geçtiğimiz günlerdeİngiltere’de Cemevleri ibadethane olarak kabul edildi. İngiltere’de cemevleri, kilise, cami, havra ve sinagog gibi ibadethane olarak tanımlanıyor ve diğer ibadet yerleri ile aynı haklara sahip oluyor.

Britanya Alevi Dernekleri Federasyonu’nun (BAF) uzun yıllardır sürdüğü eşit haklar mücadelesi sonucu, Charity Commission (Vakıflar Genel Müdürlüğü) İngiltere’de bulunan Cemevlerini ibadethane ve Aleviliği de“inanç” olarak kabul etti.

Britanya’da sayıları on iki ulaşan Cemevleri, kilise, cami, havra gibi ibadethane olarak tanımlanacak ve aynı haklara sahip olacaklar.

BAF Başkanı İsrafil Erbil, bu durumu “Bizler kendimizi Alevi olarak görüyoruz. Hiç bir inancın şubesi, mezhebi, yancısı değiliz” diyor. İngiltere, Almanya, Danimarka, İsviçre gibi bir çok Avrupa ülkesinde Alevilik kendine özgü inanç olarak kabul edildi. Çünkü çağdaş, demokratik ve laik ülkelerde o inanç grubu kendisini nasıl tanımlıyorsa, o hali ile kabul görür. Türkiye’de ise, devletin uleması Alevilere kimlik dayatmakta ve devletin biçtiği din elbisesini zorla giydirmeye çalışmaktadır.

Günahımız laikliği savunmak
Düşünebiliyor musunuz, Aleviliğin beşiği olan Anadolu topraklarında Cemevleri “cümbüş evi”, “terör yuvası” dediler. Avlusunda ibadet edenleri vurdular. “Alevilerin ibadet yeri cemevi değil, camidir, cemevi olsa olsa ‘zikir ev’ olur” denildi. Alevilik “İslam’ın folklorik bir unsuru ve gelenek” olarak tanımladı. Alevilerin kendi Alevilik tanımlarına “bölücülük” ya da “ayrı din yaratma girişimi” denildi.

Geçen hafta cemevleri ve Alevilik ile ilgili iki hakikat yaşandı. Türkiye’de cemevi devletçe bombalandı, 2015-2016 Eğitim yılında Sünnileştirilmiş Alevilik “Gelenek” haline getirildi. İngiltere’de ise aynı saatlerde Cemevi Alevilerin ibadet yeri olarak, Alevilik ise kendine özgü inanç olarak kabul edildi.
Alevilerin helak edilmesine gösterilen tek günah, Alevilerin demokrasi ve laiklikten yana olmasıdır. Aleviler bu günahı işlemeye devam edecektir.
Avrupa’da hak olan inanç özgürlüğü ve laiklik, Türkiye’de mezhepçi faşizmin helak ettiği günah oluyor vesselam!

Benzer Haberler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Bu Haberde Dikkatinizi Çekebilir!
Kapalı
Başa dön tuşu

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen reklam engelleyiciyi devre dışı bırakarak bizi desteklemeyi düşünün