Türkiyeden Haberler

KCK: Maraş katliamı 12 Eylül darbesine zemin hazırlamak için yapıldı

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı Maraş katliamının 36’ıncı yıl dönümüne ilişkin yaptığı açıklamada, “Yeni Maraş katliamları ve Alevi Kürt soykırım tehlikesi hala vardır. IŞİD’in Şengal’de yaptığı soykırım, Rojava Kürtlerini soykırımdan geçirmek istemesi, tüm bu soykırım girişimlerinin suç ortağının AKP olması başta Alevi Kürtler olmak üzere tüm Alevilerin fiziki ve kültürel soykırımla karşı karşıya olduğunu göstermektedir. Tüm bu gerçekler, Alevi Kürtlerin ve tüm Alevilerin Türkiye’yi demokratikleştirme ve Kürdistan’ı özgürleştirme mücadelesi içinde yer almasını zorunlu kılmaktadır” dedi.

Yazılı bir açıklama yapan KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, Maraş katliamının 37’inci yıldönümünde bu katliamı gerçekleştirenleri nefretle kınadı.

“Şehit düşenlerin anılarının Kürdistan, demokratik Türkiye’yi gerçekleştirerek yaşatacağının sözünü veriyoruz” diyen KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, Maraş katliamının Türkiye ve Kürdistan’daki özgürlük ve demokrasi mücadelesini bastırmak için planlanan 12 Eylül darbesinin zeminini hazırlamak için bizzat derin devlet güçleri tarafından gerçekleştirildiğini ifade etti.

Özellikle Kürt Özgürlük Hareketi’nin kısa sürede büyük gelişme göstermesinin, Antep, Maraş, Adıyaman ve Malatya’daki Kürt halkını Özgürlük Mücadelesi içine çekmesinin kültürel soykırımcı sömürgecileri korkuttuğunu vurgulayan KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, “PKK’nin kuruluşundan bir ay sonra yapılması Maraş katliamının hangi siyasi ortamda gerçekleştiğini ortaya koymaktadır.

Maraş, özellikle seçilmiş ve bu katliamla birçok amaç birden gerçekleştirilmek istenmiştir. 12 Eylül darbesinin Kürt Özgürlük Hareketi’ni tasfiye edip tüm Kürdistan’da kültürel soykırımı tamamlama hedefinin ilk uygulaması Maraş’ta yapılmıştır. 1926 Şark Islahat Planında ortaya konulan; özellikle Dersim, Sivas, Malatya, Maraş, Adıyaman, Antep ve Erzincan’ı kültürel soykırıma uğratma hedefiyle bu katliam planlanmış ve uygulamaya konmuştur. Maraş katliamından sonra Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı bu iller büyük oradan Kürtsüzleştirilmiştir. Asimilasyon ve kültürel soykırımla Kürt’ü tümden bitiremeyenler Maraş Katliamını gerçekleştirip Kürtleri bu topraklardan kopararak bu amaçlarına ulaşmak istemişlerdir. Bu nedenle Maraş katliamı Dersim 38 gibi bir soykırım harekatıdır” dedi.

Maraş katliamından sonra Fırat’ın batısının tümden Kürtsüzleştirilmesinin iki soykırımı birden gerçekleşmesi anlamına geldiğini de vurgulayan KCK Yürütme Konseyi Eşsaşkanlığı, şöyle devam etti: “Hem Kürt nüfusu bu topraklardan metropollere ve Avrupa’ya sürüklenmiştir, hem de Aleviliğin var olduğu bu topraklardan Alevi Kürtlerin göçertilmesiyle Alevi ve Kürt soykırımı yapılmıştır. Sünni Türk köylerinin hepsinin nüfus olarak büyümesi, Alevi Kürt nüfusunun ise yüzde 90 erimesi Maraş katliamının hangi amaçla yapıldığını gözler önüne sermektedir. PKK’nin yürüttüğü mücadeleyle bu illerde Kürtlüğün ve Aleviliğin canlanacağını, özgür yaşam iradesinin gelişeceğini gören kültürel soykırımcı sistem, Alevi Kürtlerin bu topraklardan kökünü kazımayı hedeflemiştir.

Maraş katliamını protesto etmek ve bu katliamı gerçekleştirenlere karşı mücadeleyi yükseltmek gerçek anlamıyla kültürel soykırımcıların amacının tersine çevirmekle olur. Eğer bu topraklarda Alevi Kürtlüğü yeniden canlandırır, topraklarından kopanları yeniden var oldukları topraklara döndürürsek, o zaman mücadelede başarılı olabiliriz. Ancak bunu gerçekleştirirsek bu soykırımda yaşamını yitirenlerin anılarına karşılık vermiş oluruz.”

Yeni Maraş katliamları ve Alevi Kürt soykırım tehlikesinin hala olduğunu vurgulayan KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, “IŞİD’in Şengal’de yaptığı soykırım, Rojava Kürtlerini soykırımdan geçirmek istemesi, tüm bu soykırım girişimlerinin suç ortağının AKP olması başta Alevi Kürtler olmak üzere tüm Alevilerin fiziki ve kültürel soykırımla karşı karşıya olduğunu göstermektedir. Tüm bu gerçekler, Alevi Kürtlerin ve tüm Alevilerin Türkiye’yi demokratikleştirme ve Kürdistan’ı özgürleştirme mücadelesi içinde yer almasını zorunlu kılmaktadır. Kürt Özgürlük Mücadelesi aynı zamanda başta Aleviler olmak üzere tüm ezilen inanç ve etnik toplulukların da mücadelesidir. Bu nedenle Alevi Kürtleri ve tüm Alevileri Türkiye’nin demokratikleşmesi ve Kürdistan’ın özgürleştirilmesi mücadelesinde radikal demokrasi güçlerinin yanında yer almaya çağırıyoruz. Tüm ezilen toplulukların yaşam güvencesi bu mücadele olduğu gibi, tüm Alevilerin yaşam güvencesi de bu mücadeledir. Ancak bu mücadele içinde yer aldığımızda bu katliamdan hesap sorulacak, özgür ve demokratik yaşama kavuşulacaktır” dedi.

http://www.firatnews.com/

Benzer Haberler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Başa dön tuşu

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen reklam engelleyiciyi devre dışı bırakarak bizi desteklemeyi düşünün