Türkiyeden Haberler

Zülmun Mezhebi yoktur, Zalimin korkusu birleşen mazlumlardır

Duvarlarında Alevi Toplumuna yapılmış haksızlık ve mezalimin tarihi;

Duvarlarında canların silueti; Duvarlarında umudun resmigeçidi…

Pir Sultan Abdal Derneği’nin 22 Kasım 2015 Pazar günü gerçekleştirmiş olduğu aşure etkinliğine katılmıştım. Davet, derneğin önceki başkanlarından Haydar Çağlar tarafından yapılmıştı. Aktif ve coşkulu başkan Güneş Arslan karşıladı.

Alevi Toplumunun tarihi duvarın her santimetrekaresine işlenmişti. Aşure etkinliğinde çok değerli kanaat önderleri ile siyasi yaşama yön veren kimselerde vardı. Seyhan Belediye Başkanı Zeydan Karalar ile CHP Adana Milletvekili İbrahim Özdiş ile kısa bir görüşmemiz oldu.

Ben de derneğin eski – ama maalesef tembel ve ilgisiz – üyelerinden biriyim. Bu davet bir anlamda, etkinliğe aktif olarak katılma daveti olarak algıladım.

Etkinlikten iki gün sonra 24 Kasım 2015 günü dernek binasında Başkan Güneş Arslan ile görüşme yaptık.

Derneğin önceki başkanlarının bulunduğu fotoğrafların önünde görüştük. “Hepsini saygıyla anıyorum” dedi Güneş Arslan, onların girişimleri ve çabaları ile bir noktaya geldik” dedi.

Eski Başkanlar: Kurucu Başkan Sadık Boral, Haydar Çağlar, Miktad Kızılok, Mürşit Pür, Metin Çelik ve Miktad Öztürk.

Sayın Güneş Arslan ise 28 Aralık 2013 yılında yapılan genel kurulda derneğin ilk kadın başkanı olarak görev üstlendi ve o günden bu güne kadar, derneğin etkinliğini arttırarak bu güne kadar sürdürmüştür.

Güneş Arslan’ın başkanlığı ile birlikte birçok etkinliğe imza atılmıştır:

zeydan-karalar-asure-etkinliginde.gif

PİR SULTAN: ALEVİ DİRENİŞİNİN KALESİ

“Pir Sultan Abdal’ı okuyucularımıza hatırlatalım ve Neden Pir Sultan Abdal? Sorusunun yanıtını alalım?”

Pir Sultan Abdal, şiirlerinde genellikle Alevi davasına ve ulularına olan bağlılığını işlemiştir. Bunların başında da Hz. Muhammed, Hz. Ali, On iki İmamlar, Hacı Bektaşi Veli gelmektedir. Şiirlerinde kendi çağının acılarına ancak direnişle son verileceğini coşkulu bir şekilde dile getirmiştir. Pir Sultan Abdal’ın yaşadığı 1500’lü yıllarda Anadolu da Osmanlı zulmü vardı. Osmanlı devleti halkı ağır vergilere bağlıyor olmadık baskılar uyguluyordu. Bu baskıların sonucu sürekli isyanlar, başkaldırılar gelişiyordu. Gelişen başkaldırılar anlı-şanlı Osmanlı imparatorluğunu sarsıyordu. Osmanlı imparatorluğunun yöneticileri sadece isyan edenleri değil, bir baştan bir başa tüm halkı kılıçtan geçirip, kanlı saltanatlarını sürdürüyorlardı. İşte Pir Sultan Abdal böylesi koşulların ağır olduğu bir dönemde Anadolu’yu karış karış gezerek bir muhalefet hareketi geliştiriyor ve halkı sömürücü düzene karşı direnmeye çağırıyordu. Pir Sultan Abdal’ın çağrısı salt Aleviler için değil, Osmanlının sömürge düzeninden rahatsız olan herkeseydi…

adana-alevi-platformu-alanlarda.gif

ALEVİ KÜLTÜRÜNDEN BESLENEN OZAN: PİR SULTAN

Pirr Sultan’ın beslendiği en büyük kaynak Alevi öğretisindeki eşitliği, paylaşımcılığı dile getirdiği şiirleriydi. Pir Sultan Abdal Alevi öğretisi hakkında muazzam bir bilgi birikimine sahipti. Bu bilgisini şiirlerine yansıtıyor, bir ‘yol’ insanı olarak inancının gereklerini yerine getiriyordu. Bilindiği gibi Alevi inancının en belirgin özelliklerinden biriside, ne pahasına olursa olsun haksızlığa, sömürüye, zalimin zulmüne karşı olmaktır. Pir Sultan bu ilkeyi sonuna kadar savundu ve sonunda da Osmanlı devletinin Sivas paşası Hızır (Hınzır) tarafından astırılarak ilkeleri uğruna şehit edildi. Bu şehadet, Pirimizi ölümsüzleştirmiştir.

Pir Sultan Abdal, Alevi toplumunun yetiştirdiği en büyük kahramanlardan biridir. Pir Sultan Abdal eylemiyle, sanatıyla bir çığır açmıştır. Anadolu da Pir Sultanlar geleneğini başlatmıştır. Bu gelenek onurlu, erdemli insan olma geleneğidir. Bu gelenek ve yarattığı değerler, evrensel anlamda bütün insanlık için bir şereftir.”

EZİLMİŞLİĞİN MEZHEBİ OLMAZ

“Ezilmişlik sadece Alevilere ait midir?”

“Kesinlikle hayır. Zaten Pir Sultan Abdal’da az önce belirttiğim gibi, her ne kadar Alevi inanç ve kültüründen besleniyor olsa da onun kavgası ezilen, zulme uğrayan, haksızlık gören, sömürülen insanlar içindir. Mezhebi ve inancı ve milliyetine bakmadan nerede ezilen bir insan varsa mücadelemiz onun içindir…

ADANA ALEVİ PLATFORMU

Bu yüzden, Adana’da bulunan 16 Alevi Derneği bir araya gelerek Adana Alevi Platformu oluşturduk. Bir yanımız Nusayri Aleviliği ile Güneyde yaşayan kardeşlerimizi kucaklarken diğer yanımız Tunceliler Derneği’ne uzanmaktadır.

Roboski Katliamı, Suruç katliamı ve Ankara Katliamları direk Alevilikle ilgili değildir. Ancak Alevi derneklerini yakından ilgilendirmektedir. Çünkü insanlığı ilgilendiren her türlü zulüm Aleviliği ilgilendirir…”

“Platform nasıl işliyor?”

gunes-arslan-basarili-baskan.gif

Platform 16 dernekten oluşuyor. Büyük etkinlikleri hep birlikte gerçekleştiriyoruz. Suruç, Uludere, Reyhanlı, Ankara gibi genel konularda birlikte hareket ediyoruz.

2 temmuz Sivas / madımak; Kahramanmaraş gibi konuları platforma taşıyoruz. Platform sunulan proje çerçevesinde kararları alıyor, organizasyon komitesi olarak projeyi sunan dernek görev üstleniyor ve ardından organizasyon müşterek gerçekleştiriliyor…”

“Sizin bildirilerinizi görüyorum; çok kapsayıcı?”

“Evet, örnek vereyim. Anadolu gibi çok kültürlü toplumlarda Zorunlu Din Dersleri, sadece Alevilerin değil, insanlığın bir sorunudur. Talebimizi dile getiriken şöyle dedik: ‘Talebimiz eşit yurttaşlık hakkına ilişkindir. Bizler; laik, demokratik, inançlara saygılı bir yönetim talep ediyoruz.’ Talebimiz için gerekçemize dikkat edin Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş felsefesinin temel ilkeleridir. Bu ilkeler sadece Alevileri ilgilendirmez; herkesi ilgilendirir. Bir katliamı kınıyorsanız, sadece katliamı yapanlar kınamanıza katılmaz.

Bakın daha sonra 2 Temmuz Sivas Katliamı için Adana Alevi Platformu olarak yaptığımız açıklamada çağrımızı: ‘Hoş görüyü, sevgiyi, saygıyı, iyiliği ve insanlığı her şeyden önce insana insan olarak bakmayı şiar edinen tüm aydınlara yaptık. Bu çağrı insanı merkeze koyan herkesedir. Ardından ‘katledilen insanlıktır, katledilen kardeşliktir, katledilen geleceğimizdir’ dedik.

Gerçekten de bu coğrafyada oynanan kirli oyunlar ancak el ele vererek bozulabilir. İşte Adana Alevi Platformu bu gerçeklerin ışığında yola çıkmıştır.

Bu birliktelik; insanlığın, kardeşliğin, sevginin, barışın ve huzurun tekrar yeşermesi için mücadelesine devam edecektir.”

ZALİMİN KORKUSU BİRLEŞEN MAZLUMLARDIR

“Her şeyin bölünüp parçalandığı bir süreçte siz bölünmek, güçsüzleşmek yerine birleşip güçlenmeyi seçmişsiniz?”

Sadece bizim değil, ülkemizde bütün kurum, kuruluş, sivil toplum örgütleri ve mesleki kuruluşlar, sendikalar, adalet ve insan hakları gibi evrensel değerlerin paydasında birleşmeli ve bir araya gelmelidir.

Ülkemizin önünde çok kritik bir süreç var. Ortadoğu’daki çalkantılar, iktidarın taraflı tutumu, eğitim seviyesinin kasıtlı olarak düşürülmesi, etnik köken temelli politikaların yapılması ve bunlar kadar önemli olan, gelir gider arasındaki uçurum, küçük bir azınlığın zenginleşirken büyük toplulukların açlığa mahkum edilmesi süreci yaşanmaktadır. Olan her zaman yoksula olmaktadır. ‘Kürt Memet nöbete, işçi madene, ölmek ve sürünmek arası yaşam; işte payına düşen bu.’ İşte bu süreçlerin yaşandığı dönemde bölünmek, parçalanmak zalime hizmettir. Zalim en fazla birleşik güçten korkar. Önümüzdeki süreç, birleşmemizi tek ses, tek yürek olmamızı zorunlu kılmaktadır…”

“2013 Kongresinde Başkan seçildiniz ve orada Adana Alevi Platformu’nun varlık nedeni Genel kurul Tutanaklarında yer aldı. Adana, bu platformu bağrına bastı. Öyle görülüyor?”

“Doğru görmüşsünüz. Bakın o genel kurulda ‘Biz Alevi Platformunu oluştururken kendi içimize kapanıp yalnız bu cephede mücadele etmedik. Tüm ötekileştirilenlerin hak arama mücadelesi verenlerin de yanında olduk, olmaya da devam etmeliyiz. Çünkü özelde Pir Sultan Örgütlülüğünün genelde ise Alevi hareketinin şöyle bir Misyonu vardır. Ezilen, haksızlığa uğrayan, özgürlüğü kısıtlanan, güçlünün gücünü kullanarak sindirmeye, yok etmeye çalıştığı bütün mazlumların yanında, omuz omuza mücadele etmek biz Alevilerin boynunun borcudur. Çünkü 72 millete bir nazarda bakmayan Alevi olamaz” dedik ve o çizgideyiz.”

“Son yıllarda derneğinizi aktif görüyorum. Yoğun çalışma içinde görülüyorsunuz?”

“Evet. Her yıl, 2 Temmuzda Sivas’a 10 civarında otobüs kaldırıyoruz. Zorunlu din derslerinin kaldırılması konusunda verdiğimiz mücadele hala hafızalarda. Her olayda alanlardayız. İnsan olan her insanın haklarının korunmasından yanayız ve yanındayız. Her zaman mazlumlardan ve ezilenlerden yana olmuşuzdur.”

gunes-arslan-projeleri-ile-yeniden-aday.gif

DAHA ÇOK PROJELERİM VAR

“Genel isteklerinizi kısaca özetler misiniz?

“Özellikle alevilerin yoğun yaşadığı mahallelerde küçük ve mütevazı olsa da bir Cem evi olmasını istiyoruz.

Ayrıca Özellikle Seyhan İlçesinin merkezinde bir Cemevi talebimiz vardır.

Özellikle yerel yönetimlerden talebimiz şudur ki; Cemevlerinin, elektrik ve su paralarının kendileri tarafından karşılanması. Bunlar temel isteklerimizdir.”

“Başarılı başkanlık dönemi yaptınız. Aralıkta Genel Kurulunuz var ve yeniden adaysınız. Neden?

“Gerçekleştiremediğim ve yarım kalan projelerimi gerçekleştirmek için yeniden adayım…”

Başkan Güneş Arslan’ın coşkusu, çalışkanlığı ve konuya hakimiyet ve kararlılığını gördükten sonra daha çok başarılı işler yapacağına dair kanaatim oluştu.

Derneğin ve Başkan Güneş Arslan’ın yolu açık olsun.

ibrahim-ozdis-ve-saim-yilmaz-asure-etkinliginde.gif

http://www.adanamedya.com/

Benzer Haberler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Bu Haberde Dikkatinizi Çekebilir!
Kapalı
Başa dön tuşu

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen reklam engelleyiciyi devre dışı bırakarak bizi desteklemeyi düşünün