Türkiyeden Haberler

Alevi evlerinin işaretlenmesi hayra alamet sayılmamaktadır

Geçen yıl ve son aylarda sistematik, bilinçli, planlı ve programlı bir tarzda Alevi evlerinin işaretlenmesi hayra alamet sayılmamaktadır. Geçmiş yılları hatırlatmasına kimse yabancı değildir. Bu işaretler sadece geçmişi hatırlatır. 12 Eylül askeri faşist darbesinin arifesinde Maraş, Çorum katliamı, önce evleri işaretlenenlere yönelerek gerçekleştirilmişti. Bu işaretli evlerin ardında ortam tamamen kaotikleştirip, işaretli evler ortadan kaybedilmek istendi. O dönemde kamuoyunun duyarlı olmaması, olaylara dikkat çekmemesi, yaşanılanları çığırından çıkarmış, failler bulunmamış, bulunanlar da serbest bırakılmıştır.

Bu olayı yapan-yaptıranlar, yüzsüzce, arsızca kurtarıcı rolü de oynamışlardır. Günümüzde devrimci-demokrat kamuoyunun, örgütlü güçlerin yaşanılanların üzerine gitmesi bazı şeyleri sınırlasa da tam olarak engelleyemiyor. Daha fazla örgütlenmeli, daha etkili olmak için her kademede dayanışma gücü oluşturulmalıdır. Yapılanları “birkaç çocuk, serseri” denilerek geçiştirmek isteyenler, devrimci, demokrat ve örgütlü güçleri boşluğa düşürmek, onlarda da böyle bir algı oluşturmak istemektedirler. İşaretlemeler bugün farklı anlamlar da taşımaktadır. İşaretli evin ahalisini baskılama, psikolojik olarak huzursuz edip, sürekli tereddüt, korku, gerginlik içinde tutarak, ardından göçertilmesini sağlamak amaçlı olduğu gibi, göçertilemeyen ise olası bir durumda açık hedeftir. Tüm bu işaretlemelerin belleklerimizde 12 Eylül askeri faşist darbesini hatırlatması bundandır. Bu işaretler hemen Maraş, Çorum katliamını çağrıştırır. Amaç; göçertmek, bölgeyi tamamen kendi lehlerine durulamak, göçmeyenleri de sindirmek, yıldırmak, korkutmak, takatten düşürmekti. Kimi yerde başardılar da.

İşaretlemenin tarihi eskidir. Hz. Muhammed yanlılarının Mekke’deki evleri işaretlenerek talan edilmiş, Medine’ye göçerttirilmiştir. Halife Ömer devrinde Hıristiyan ve Yahudilerin belli olmaları için zımmi bir ayrım işareti, giyar takma zorunluluğu getirilir, Yahudiler için sarı, Hıristiyanlar için mavi renkli olması gibi. Aşağılamak için de Fatımi Halifesi Hâkim, Yahudilere “yoldan çıkmıştık” döneminde yaptıkları gibi boyunlarına 3 kg ağırlığındaki bir buzağı resmi asma zorunluluğu getirir. Başta Yahudiler kimliklerini belli etmek için hasırdan yapılma sandalet giymek zorundaydılar. 1661’de Mısır’da Yahudiler kelle vergisi verme koşuluyla dini değeri olan “Yahudi yaması” takma izni verilir, kısaca işaretlenme damgalanmadır. Olumlu-olumsuz öne bakılmaksızın “kimlik belli etme”dir.

Hal böyle olunca Türkiye’de kaygılanmak kaçınılmazdır. İnsanlar için, demokrasi mücadelesi için din, kimlik önemli olmaması gerekirken, hâkim güçler bunları kendilerine tehdit gördüklerinden sindirme, korkutma, göçertme amacıyla kullandı. İzmir, Adıyaman’da özel olarak seçildi. Zira Adıyaman kesinlikle Alevisizleştirilmek için seçilmiş bir kenttir. Bu ülkede Aleviler başından beri hedeftir, aşağılanmış, itilmiş- kakılmıştır. Hele bir de Alevi Kürt oldun mu bu baskı katmerleşir. Bugün Maraş, Sivas, Erzincan, Malatya, Elazığ, Antep’te acaba ne kadar Alevi Kürt kaldı?

“Gâvur İzmir” sözü Timur döneminde kullanılmıştı. Bu söz AKP ile tekrar hortlatıldı, günah şehri seçildi. Sanki bu şehirde başka halk, din, mezhep, renk vb. yokmuş gibi. “Gâvur İzmir” diyenler şehri tekleştirmek için kullanırlar. Sonuç olarak muhalif, demokrat, devrimci kimliği olanlar bu ülkede hep tehdit unsuru olarak lanse edildi. Oysa bu ülke halkları için en büyük tehdit, işaretlemeleri yapan, yaptıran, egemenler olmuştur. Halkların tehdidi yok, egemenlerin halklara tehdidi var. Bunlar ancak kararlı mücadeleyle, dayanışmayla giderilir.

Tekirdağ 1 No’lu F Tipi Cezaevi
Ahmet Oral

Benzer Haberler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Başa dön tuşu

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen reklam engelleyiciyi devre dışı bırakarak bizi desteklemeyi düşünün