Türkiyeden Haberler

Didim Demokrasi Platformu’ndan Aralık Ayı Katliamları Anması

19-26 Aralık 1978 Maraş Katliamı, 19 Aralık 2000 Hayata Dönüş Operasyonu ve 28 Aralık 2011 Roboski  Katliamı Didim Demokrasi Platformu’nun düzenlediği etkinliklerle anıldı.

İlk olarak Didim pazaryerinde toplanan Demokrasi Platformu bileşenlerinden oluşan topluluk bir basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasını okuyan Eğitim Sen Didim temsilcisi Turgay Elçi “Ülkemiz Maraş, Çorum, Sivas, Beyazıt, 1 Mayıs77 Taksim, Gazi,Roboski,Suruç ve en son Ankara katliamı gibi onlarca katliama tanıklık etmiştir. Bu katliamlarda binlerce insanımız hayatını kaybetmiş, ülkemizin emekçi halk çocukları ve devrimcileri canilerin kanlı tuzaklarında can vermiştir. Katliamların, cinayetlerin arakasında yer alan karanlık ilişkilerin açığa çıkmasından korkanlar, gerçeklerin üzerini örtmek için ellerinden geleni yapmıştır.

AKP döneminde de faşizan uygulamalara gerekçe yapılan “devletin hâkimiyetini sağlama adına yakın tarihimizde onlarca insanımız devlet şiddeti sonucu yaşamını yitirdi. Sadece Aralık ayında yaşanan Maraş, 19 Aralık cezaevi ve Roboski katliamları aynı gerekçe ya da amaçla yapıldı” dedi.

Maraş katliamının üzerinden tam 37 yıl geçtiğini vurgulayan Elçi: “19-24 Aralık 1978 tarihinde yüzlerce Alevi yurttaşımızın öldürülmesi, 200’ün üzerinde evin yakılması, 100’e yakın işyerinin tahrip edilmesiyle sonuçlanan Maraş Katliamının bir kontrgerilla eylemi olduğu sonrasındaki gelişmelerle kanıtlanmıştır. Nitekim dönemin Başbakanı Bülent Ecevit olayların kendisini uzun süredir direndiği sıkıyönetim talebine zorlamak için kontrgerillalar tarafından çıkarıldığını açıklamıştır.12 Eylül faşist darbesine zemin hazırlamak için yapılan ve utanmadan darbenin gerekçelerinden sayılan Maraş katliamı, aynı zihniyetin hala işbaşında olmasından dolayı aydınlatılmadı, aydınlatılmak istenmiyor” diye konuştu

19 Aralık 2000 tarihinde “devletin hâkimiyetini sağlama” adına 28 tutuklu ve hükümlünün katledildiğini belirten Elçi şunları söyledi “Operasyonun adını utanmadan ‘Hayata Dönüş’ koydular. Oysa gizli belgelerde operasyon için en az bir yıllık hazırlık yapıldığı ve adının “Tufan” konduğu sonradan açığa çıktı. 20 hapishanede eş zamanlı olarak yaptıkları ‘operasyonla’ Cumhuriyet tarihinin en büyük cezaevi katliamını gerçekleştirenler bugün hasta tutsakları salıvermeyerek, tek tek ölümlerine sebebiyet vererek yeni katliamlara imza atmaya devam etmektedir. Katliamlarla, baskı ve tehditlerle halkları ve bireyleri terbiye etme, sistemin çizdiği sınırlarda yaşamaya zorlama ve resmi politikalara itaat etme dayatmasının kahredici sonuçlarından biri de 28 Aralık 2011 tarihinde Roboski’de yaşanan katliamdır. Roboski katliamı üzerinden dört yıl geçmesine rağmen etkin bir yargılama süreci bir yana dursun ilkin dosyaya gizlilik kararı konarak gerçekler gizlenmiş, ardından Genelkurmay Askeri Savcılığı’nın “kamu davası açılmasına gerek olmadığı” gerekçesiyle dosya kapatılmak istenmiştir.”

Ülkenin her yanından ağıtlar yükseldiğini, kentlerin, yaşam alanlarının kuşatılarak çatışma ve katliamlarla, ülkenin adım adım savaşa sürüklendiğinin altını çizen Elçi: “Gençlerin, yoksulların kanının aktığı, analarımızın gözyaşının kurumadığı, halklarımızı geri dönülmez biçimde kaosa sürükleyen bu gelişmelere seyirci kalınamaz. Duymayan kulaklara, görmeyen gözlere de sesleniyoruz: Bu topraklarda kimsenin ölmesini istemiyoruz. Biz barışın tarafındayız. Görevimiz, insanlarımızın öldürülmesine seyirci kalmak değil, birlikte yaşam ve ortak özgür bir gelecek için insanları yaşatmaktır” dedi.

Didim Alevi Bektaşi Kültür Merkezi ve Cemevi Derneği konferans salonunda da bir panel düzenlendi. Slayt gösterisi eşliğinde katliamlarla ilgili bir sunun yapan EMEP İlçe Yöneticisi Ali Ertik “ Daha 10 gün kadar önce 12 Eylül faşizminin katlettiği Erdal Eren anmasını yaptık, Sinan Suner’i Ercan Koca’yı da birlikte andık. Öyle bir ülkede yaşıyoruz ki her gün bir katliam, her gün bir katliamın yıldönümü. Yeryüzünde hiçbir ülke yoktur ki bugün bizim yaptığımız gibi aynı günde 3 katliamın anmasını birlikte yapsın. Biliyoruz ki biz burada ölen canlarımızı anarken uzaklarda katliamlar sürüyor…” diyerek başladığı konuşmasında her üç katliam hakkında bilgiler aktardı. Daha sonra Maraş Katliamı tanığı Tahsin Kozanoğlu ve cezaevleri katliamları tanığı Enis Aras yaşadıklarını anlattılar ve izleyicilerin sorularını yanıtladılar. (Didim/EVRENSEL)

Benzer Haberler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Başa dön tuşu

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen reklam engelleyiciyi devre dışı bırakarak bizi desteklemeyi düşünün