Türkiyeden Haberler

Balıkesir Burhaniye’de Maraş Katliamı anması

Bundan tam 37 yıl önce yaşanan Maraş katliamında yaşamını yitirenler Burhaniye’de yapılan bir basın açıklaması ile anıldı.

Cumhuriyet meydanında Alevi Kültür Derneği tarafından yapılan basın açıklamasına sendikalar, Demokratik Kitle Örgütleri ve vatandaşlar katıldı. Ölenlerin adına 1 dakikalık saygı duruşu sonrasında basın açıklamasını Aysun Gül okudu. Yaşasın Halkların Kardeşliği sloganlarının da atıldı basın açıklamasında şu görüşlere yer verildi.

Otuz yedi yıl önce bugün Maraş’ta başlayan olaylarda yüzün üzerinde Alevi yurttaşımız hayatını kaybetmiş, binden fazlası yaralanmış, yüzlerce ev ve iş yeri tahrip ve yağma edilmişti. Türkiye, aradan geçen bunca zaman içinde Alevilerin ve Kürtlerin güven ve huzur içinde yaşayabildikleri bir ülke haline gelmedi. Bugün hala daha Alevilerin evlerinin işaretleniyor ve farklı toplumsal kesimlere ve kimliklere karşı ötekileştirme, ayrımcılık ve nefret söylemi örnekleri yaşanıyor. Aradan 37 yıl geçmesine rağmen, ülkemizde değişen bir şey yok. Hala yıkımlar, ölümler ve katliamlar devam ediyor. Hak ve özgürlükler ayaklar altına alınıyor, kentler yakılıyor, ölüm sokaklarda kol geziyor.

Barış talepleri, kan ve gözyaşı ile bastırılıyor. Kürt İllerinden 300 bin insan evlerini terk ediyor, okullar boşaltılıyor ve yaşanan iç göçle yeni bir insanlık dramı yaşanıyor. Her yer asker dolu, her yer kuşatma altında. Burası ne Kobanê, ne Filistin, ne Irak, ne Suriye. Tanklarla girilen bu şehirler Cizre, Nusaybin, Dargeçit, Silopi, Silvan ve Sur. Egemenler milyonları etkisiz kılıp, kendi politikalarının esiri haline getirmek için her yolu deniyorlar. İl ve ilçelerde İsrail askerlerinin, IŞİD canilerinin sergilediği görüntüleri aratmayan bir tabloyla karşı karşıyayız.

Bunu, AKP iktidarının eşit ve ortak yaşamı sağlam temeller üzerine oturtacak bakış açısından ne kadar uzak olduğunun bir kanıtı olarak görüyoruz. Dün Maraş’ta katliam yapan güçler, ‘Hayata Dönüş’ adı altında cezaevlerinde onlarca tutsağı katletmiş, Roboski’de insanları bombalarla katletmişlerdir. Katliamcılara destek ve görmezlikten gelinerek Suruç, Diyarbakır ve Ankara katliamları gerçekleştirilmiştir. Devletin eli her daim halkların, inançların ezilenlerin kanı ile var olmuş, her daim tarihin kara sayfalarında katliamlarla anılır olmuştur.

1978 yılının Aralık ayı boyunca Kahramanmaraş’ta grup grup yabancılar boy göstermeye başladı. ‘Görevli’ olduklarını söyleyen birtakım kişiler, Alevilerin ve solcuların oturdukları semtlerde, bir tür nüfus sayımı yaptıklarını söyleyerek konutları dolaşmışlar. Yeni numaralar verdikleri kapıları kırmızı boyayla işaretlemişlerdi. Bazı bölgelerde ise PTT görevlisi olduklarını söyleyen kişiler kapılara bazı işaretler koymuşlardı. Dikkat çeken bir başka nokta da aynı günlerde şehre, alışılmadık sayıda Milli Piyango satıcısının akın etmesiydi. (İddialara göre sayı 26 idi.)

2006 yılında, Can Dündar ve Rıdvan Akar’ın Bülent Ecevit’in arşivinde buldukları bir raporda (üzerinde “Güvenilir kaynaklardan elde edilmiştir” notu vardı) şöyle yazıyordu: “Bugün MİT, MHP ve kontrgerilla ile müşterek bir çalışma içerisine girmiş, asıl görevini yapmayıp tamamıyla MHP yanlısı bir kuruluş haline gelmiştir. Eğer MİT olayın içinde olmasaydı, Kahramanmaraş’tan her türlü istihbaratı aylar evvel alır ve olayın zuhur etmesine meydan vermezdi.”

Tarihte bu katliamlar Muaviye’ler, Yezit’ler, Hitler’ler, Mussolini’ler, Obama’lar tarafından oluşturuldu. Karşısında ise Hacı Bektaş’lar, Spartaküs’ler, Kawa’lar, Şeyh Bedreddin’ler, Pir Sultan’lar, Hallacı Mansur’lar, Nesimi’ler, Denizler, Mahirler, Mazlumlar var oldular.

Maraş Katliamı’nda yüzlerce insanımız, kadın-erkek, genç-yaşlı, çocuk-kadın demeden vahşice katledildi. İşte onun içindir ki bu bir insanlık suçudur.

Maraş katliamı, aynı zihniyetin hala işbaşında olmasından dolayı aydınlatılmadı, aydınlatılmak istenmiyor. Daha da ötesi katliamın anması bile yasaklanarak paramiliter güçler cesaretlendirilmekte, kollanmaya devam edilmektedir.
Tarihe kara bir leke olarak geçen katliam unutulmaya bırakıldı. Maraş katliamında yaşamını yitirenleri anmaya bile izin verilmemektedir.

Geçmişlerindeki acı olaylarla yüzleşemeyen toplumların, demokratik ve ortak bir geleceği inşa edemeyeceklerini çok iyi biliyoruz. Yapılan katliam bir insanlık suçudur. Bu suça sessiz kalınmamalıdır. İnsanı katletmenin hiçbir haklı gerekçesi olamaz. Katliam hangi ırka, dine, mezhebe, renge karşı yapılırsa yapılsın hiçbir gerekçeyle haklı olarak kabul edilemez. İnsanlığın ve varlıkların bu tür katliamlara uğramaması için hep birlikte bu katliamlarla mücadele içinde olmalıyız. Koçgiri, Dersim, Zilan, Maraş, Çorum, Halepçe, Roboski, Sivas, Gazi, Gezi, Soma, Lice, Suruç, Diyarbakır, Ankara ve ismini sayamadığımız birçok katliamlarla karşılaşmak istemiyorsak, bunlara karşı mücadelemizi yükseltmeliyiz. Unutmamak gerekir ki; çözülmeyen her katliam yeni katliamların habercisidir. Katliamlara karşı susmak, sessiz kalmak bu katliamı geçekleştiren zihniyetle ortak olmaktır.

Bu gün Türkiye’nin batısında İşçiler, kamu emekçileri, gençler, kadınlar, sendikalar, meslek odaları; DİSK, KESK, TMMOB, TTB, TÜRK-İŞ’in bir bölüm sendikaları, emek ve demokrasi güçleri, sol, sosyalist ve sosyal demokrat partiler ses vermeli, demokratik direnişin mevzisi kurulmalıdır. Eğer batıdan güçlü bir barikat oluşturulamazsa, Türkiye’nin daha da vahim bir sonuca sürüklenmekten kurtulamayacağı görülüyor.

Gününde gereğini yapamayan ve adaletin yerini bulmasını sağlayamayan devlet Alevilere ve tüm topluma karşı özür borçludur. Barış ve çözüm sürecinin yolu yüzleşmekten geçer.

Biz Emek ve Demokrasi güçleri olarak bir arada yaşama kültürünü tahrip eden, karanlıkta kalmış bütün katliamların aydınlığa kavuşturulması için mücadele veriyor ve gerçek laikliği, bireyin ve emeğin özgürleştirilmesini, devletin demokratikleştirilmesini savunan güçlerle omuz omuza olmayı önemsiyoruz.

Maraş’ta, Çorum’da, Sivas’ta, Roboski’de ve coğrafyamızın her bir köşesinde, hayatlarını benzer insanlık suçları sonucu kaybetmiş insanlarımızın acısını içimizde yaşatıyor, anıları önünde saygıyla eğiliyoruz. Sevdanın ateşiyle Yaşamını yitiren canlarımızı Pir Sultandan aldığımız direniş ruhu ile bir kez daha bu coğrafyada yılladır yapılan bütün katliamları gerçekleştirenleri ve destekçilerini de öfkeyle lanetliyoruz…

Şenol TORLAK http://oncekorfez.com/

Benzer Haberler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Başa dön tuşu

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen reklam engelleyiciyi devre dışı bırakarak bizi desteklemeyi düşünün