Türkiyeden Haberler

Gazi katliamı davasında zaman aşımı tehdidi

İstanbul’da  Gazi Mahallesi’nde 12 Mart 1995 tarihinde 17 Alevi yurttaşın yaşamını yitirdiği katliamın üzerinden 20 yıl geçti. Gazi Katliamı davasının avukatlarından Gülizar Tuncer, “kara leke” olarak hafızalara kazınan katliamda zaman aşımı tehlikesine dikkat çekti.

12 Mart 1995 günü, Gazi Mahallesi’nde bulunan dört kahvehane ve bir pastaneye “kimliği belirsiz” kişilerce açılan ateş sonucunda yaşamını yitiren Alevi dedesi Halil Kaya’nın öldürülmesiyle başlayan katliamda 17 kişi yaşamını yitirirken, yüzlerce yurttaş da polis ve asker müdahalesi sonucunda yaralandı. Katliamın hemen ardından sorumlular hakkında açılan davalarda işletilen “cezasızlık” politikası nedeniyle katliamı gerçekleştiren polis-kontrgerilla güçler aklandı.

‘CEZASIZLIKLA SONUÇLANDI’

Sivil giyimli polislerin Gazi Mahallesi’nde yaşayan yurttaşları hedef alarak ateş ettiği görüntülerin bulunduğunu hatırlatan Tuncer, savcılığın sadece 20 polis hakkında 7 ölüm ve beş yaralanmaya ilişkin dava açtığına dikkat çekti. Diğer ölümler için failleri belli olmadığı bahanesi ile dava açılmadığını kaydeden Tuncer, “Oysaki binlerce polis görevliydi ve birçoğunun yüzü açık şekilde görünüyordu” dedi. Dava sürecinin de  cezasızlıkla sonuçlandığını belirten Tuncer, “Dava sonucunda sadece Adem Albayrak ve Mehmet Gündoğan isimli polislere ceza verildi. Mahkeme Albayrak ve Gündoğan’a 1 ile 3 yıl arasında hapis cezası verdi. Bu cezalar da ‘meşru müdafaa’ ve ‘Meşru müdafaanın yerine getirilmesi’ gerekçeleriyle indirildi. Dava sonucunda 18 polis beraat etti, diğer iki polisin cezasını çok bulan Yargıtay ise bu polisler hakkında beraat kararı verdi, yani dava cezasızlıkla sonuçlandı” diye konuştu. Yargının katliamın sorumlularını aklarken görgü tanıkları ve mağdur kişileri de şüpheli konumuna getirdiğine vurgu yapan Tuncer, dönemin Gaziosmanpaşa Savcılığının, Gazi Mahallesi’nde yaşayan yurttaşlar aleyhine ‘Kamu malına zarar vermek’,  ‘Toplantı ve gösteri yürüyüşü yapmak’ gibi gerekçelerle davalar açtığını hatırlattı.

‘KATLİAMI ÖRTBAS ETMEK İSTEDİLER’

Yargıtay kararının ardından AİHM’ye başvuru yaptıklarını ve “Yaşam hakkını ihlal” suçunu işlediğine karar verilen Türkiye’nin AİHM tarafından mahkum edildiğini belirten Tuncer, Gazi Katliamı dosyasında zaman aşımı tehlikesine dikkat çekerek, şöyle devam etti: “Bu dosyalarla ilgili açılan davaların hepsi göstermeliktir. Biz, dönemin Başbakanı Tansu Çiller,  Emniyet Müdürü Necdet Menzir ve İstanbul Valisi Hayri Kozakçıoğlu gibi isimlerin  tamamına ilişkin suç duyurusunda bulunduk. Bütün amirlerin yargılanmasını istedik. Dava açılmadı, açılan davalarda da göstermelik yargılamalar yapıldı. Tanık olarak dinlenilmesini istediğimiz Hanefi Avcı başta olmak üzere pek  çok devlet görevlisi için, ‘Sanık olamadılar bari tanık olsunlar’ diye talepte bulunduk. Mahkeme bu tanıkları dinlemek istemedi ve katliamı bu şekilde örtbas ettiler. Herkes biliyor Gazi Katliamını kimin yaptığını. Adalet sadece mahkemelerle sınırlı değil, hiçbir şey cezasız kalmaz.”

‘HANEFİ AVCI İTİRAF ETTİ’

Avukat Gülizar Tuncer, Gazi Mahallesi’nin katliam öncesinde de sürekli olarak polis baskısı altında olduğunu söyleyerek, “Giriş çıkışlar sürekli kontrol altındaydı, aramalar yapılıyordu. İşkence ve kötü muamele sistematik bir hal almıştı. Yani Gazi devlet şiddetinin zaten yoğun bir biçimde yaşandığı bir yerdi” diye konuştu. Dönemin İstihbarat Daire Başkanı Hanefi Avcı’nın katliamdan kısa süre sonra yaptığı açıklamada, katliamın “Yeşil” kod adlı Kontrgerilla Üyesi Mahmut Yıldırım ve “ekibi” öncülüğünde yapıldığını itiraf ettiğini belirten Tuncer, “Kahvehaneler ve pastaneye yönelik saldırının ardından olaya tanıklık eden insanlar polislere saldırıyı gerçekleştiren aracın hangi yöne gittiğini söylüyor ama polisler ters yöne gidiyor. Yani müdahale etmiyor, karışmıyor kimse” şeklinde konuştu. (İstanbul/DİHA)

Benzer Haberler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Başa dön tuşu

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen reklam engelleyiciyi devre dışı bırakarak bizi desteklemeyi düşünün