Türkiyeden Haberler

PSAKD: Malatya Katliamı Asimilasyondur

24 haftadır aralıksız olarak eğitimde zorunlu din derslerinin kaldırılması amacıyla demokratik eylemlerini sürdüren Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Malatya Şubesi, Malatya Katliamı’nın 37’nci yıl dönümü olması sebebiyle bu hafta ki eyleminde Malatya Katliamı’na değindi.

ASİMİLASYON DEVAM EDİYOR

Saat 13:00’da Emeksiz Üst Kavşağı’nda buluşan PSAKD üyeleri  ellerinde bayraklar ve çeşitli dövizlerle sloganlar atarak eylemlerini başlattılar. Basın açıklamasını okuyan dernek başkanı Songül Tunçdemir, Malatya Katliamı’nın 37’nci yıl dönümü olduğunu belirterek “Bu ülkenin farklı kimliklerine devletin uyguladığı katliam, sürgün ve asimilasyon politikaları yıllardır sistematik olarak devam etmektedir” dedi.

17-20 Nisan 1978 yılında gerçekleşen Malatya Katliam’ına dair bilgiler veren Songül Tunçdemir, Malatya Katliamı’nı, katliam, sürgün ve asimilasyon politikaları olarak tanımlarken şu ifadelere yer verdi;

“Malatya da,17 Nisan 1978 akşamı başlayıp 20 Nisan a kadar devam eden saldırı, tahrip ve silahlı çatışma 8 kişinin ölümüne, 20 si ağır 100 kişinin yaralanmasına,960 işyerinin tahrip edilmesine neden olmuştur. Olaylar sırasında onlarca oto da zarar görmüştür. O tarihten sonra 300 Alevi esnaf ve 40.000 Alevi şehri terk ederek büyük kentlere göçmüştür. Sivil faşistleri örgütleyerek Alevi Sünni çatışması yaratan bu zihniyeti kınıyor, katledilen canları saygıyla anıyoruz. Benzer zihniyet ve yöntemler halen devrede. Çünkü bu topraklarda gerçekleştirilen hiçbir katliamın gerçek sorumluları açığa çıkartılıp cezalandırılmadı, tarih önünde hesap vermedi.”

ZORUNLU DİN DERSLERİ ASİMİLASYONDUR

Eğitim politikalarının, gençleri tek tipleştiren ve kutuplaşmasına yol açan bir kapsamda olduğunu ifade eden Songül Tunçdemir, “tek tipleştirme ve asimilasyon önceden toplu katliamlarla yapılırken günümüzde eğitimdeki asimilasyon Türkiye’de yıllardır din, mezhep ve kimlik farklılıkları üzerinden farklı kimliklerden halkların, farklı inançtan ve mezhepten insanlar birbirine karşı kışkırtılmış, farklı inanç ve kimliklerin diğerleriyle eşit haklar temelinde ilişki kurmasını bizzat iktidarlar aracılığıyla engellenmiştir” şeklinde konuştu .

Eğitimdeki asimilasyon uygulamalarının sadece dini çerçevede olmadığını sözlerine ekleyen Songül Tunçdemir, din ve vicdan özgürlüğünün göstergesi olarak eğitimde zorunlu din derslerinin kaldırılmasını talep ederken, yurttaşların eşitliğinin bir göstergesi olarak ta “anadilinde eğitimin” önünün açılması gerektiğini belirtti ve basın açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi;

“Diğer taraftan anadilinde eğitim bir haktır.Türkiye’de anadilleri faklı olan yurttaşlar yıllarca tek dil anlayışı üzerinden asimilasyona tabi tutulmuş ve inkar politikası izlenmiştir.

Türkiye çocuk hakları sözleşmesinde bulunan ve ana dilde eğitimi bir hak olarak tanımlayan maddelere çekince koymuştur. Ayrıca Anayasa’nın 42.maddesi ile anadilde eğitim yasaklanmıştır. Temel bir insan hakkı olan anadilde eğitim bilimsel eğitimin vazgeçilmez bir koşulu demokratik eğitimin ön koşullarından biridir.

Siyasi iktidar, çok inançlı, çok dilli, çok kültürlü Türkiye toplumunu özellikle inanç ve kimlik farklılıkları üzerinden kutuplaştırmayı ve sürekli çatışma alanları yaratarak, baskıcı, otoriter iktidarını pekiştirmeyi hedeflemektedir. Bu amaçla okullarımızda iktidarın mezhepçi, ayrımcı ve ötekileştirici uygulamalar son yıllarda belirgin bir şekilde artmış, eğitimi dinselleştirme girişimleri çocuklarımızın ve ülkemizin geleceğini tehdit eder noktaya getirilmiştir.”

Basın açıklamasının ardından, Eğitim Sen ve Alevi kurumlarının, zorunlu din derslerinin kaldırılması istemiyle ortak olarak yürüttükleri imza kampanyasına vatandaşlardan destek istendi.

http://malatyahabersaati.com/

 

Benzer Haberler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Başa dön tuşu

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen reklam engelleyiciyi devre dışı bırakarak bizi desteklemeyi düşünün