Türkiyeden Haberler

Alevi açılımından ‘bilet’ çıktı

Başbakan Hacıbektaş’ta aşure gününe katıldı. Talepler yine havada kaldı. Davutoğlu, Hacı Bektaşı Veli ve Mevlana gibi türbelere girişlerden para alınmayağını açıklamakla yetindi.

Alevilerin yıllardır süren itirazlarına ve AİHM’den gelen kararı göz ardı eden Başbakan Ahmet Davutoğlu, “AİHM’den ders almamıza ihtiyacımız yok bizim. Hacı Bektaşı Veli’yi, Mevlana’yı okuyalım yeter. Son dönemde din kültürü ve ahlak bilgisi dersine 103 sayfalık Alevi bölümü eklendi. Yanlışsa değiştirelim, eksikse tamamlayalım. Ama, ben en fazla Alevi öğrencilerimizin bu geleneği tanımaya ihtiyaçları olduğunu düşünüyorum” dedi. Davutoğlu, Hacıbektaş Belediye Başkanı Ali Rıza Selmanpakoğlu’nun “Zorunlu din derslerini kaldıralım diyorum” sözlerine de “Onların hepsini tartışırız” yanıtını vermekle yetindi. Yeni dönemde Alevi açılımı konusunda atılacak somut adımlar konusunda bir mesaj vermeyen Davutoğlu, Hacı Bektaşı Veli ve Mevlana gibi türbelere girişlerden bundan sonra para alınmayacağını açıkladı.

Hacı Bektaş Veli Kültür Merkezi tarafından düzenlenen 4. Uluslararası Hacıbektaş Aşure Günü, Başbakan Davutoğlu’nun katılımıyla yapıldı. Törendeki sözlerine “Ben buraya siyasi konuşma için gelmedim, Hacı Bektaş’tan destur almaya geldim. Biz her yere kibirle değil, edep ile geliriz. İkrar almaya geliriz” ifadeleriyle başladı. Davutoğlu, ana hatlarıyla şu mesajları verdi:

Kerbela’yı unutan insanlığı unutur: Kim ki Kerbela’yı unutur, insanlığı unutur. Hazreti Ali ve Hazreti Hüseyin’i anmadan, Alevi ve Bektaşilik geleneğine sahip çıkanlar da ikrar bozmuş olurlar. Bizim yolumuz, Hazreti Ali’nin, Hazreti Hüseyin’in, Hazreti Hasan’ın ve bütün 12 imamın yoludur. Onu benimsediğimiz zaman göreceğiz ki farklarımız azalacak, onu benimsediğimiz zaman göreceğiz ki  aynıkaynaktan besleniyoruz.

Ali’siz Alevilik: Her muharrem ayında biz Hazreti Hüseyin’i anarken, birtakım çevrelerde eğer Ali’siz Alevilik gibi bir kavram dolaşmaya başlarsa, önce erkâna hürmeten, ikrara hürmeten önce Alevi Bektaşi dostlarımızın onlara “dur” demesi lazım.

Dersim modern Kerbela’ydı: Çok sembolik gelebilir ama bir Başbakan devlet adına Dersim dolayısıyla bütün Alevilerden özür diledi. Cumhuriyet tarihinde kimse buna cesaret edememiştir. O dönemde o zulmü yapan tek parti döneminin takipçileri olduğunu düşünenler de çıkıp özür dilemelidir. Biz diledik çünkü o katliam kime karşı yapılmış olursa olsun, gerçekten modern bir Kerbela’ydı.

AİHM dersine ihtiyaç yok: AİHM’nin aldığı kararlar olmasın, herhangi bir kurum, kişi başka bir mezhebi, meşrebi tahkir ediliyorsa bizim nezdimizde büyük bir cürüm işlemiştir. Onun için AİHM’den ders almamıza ihtiyacımız yok bizim. Hacı Bektaşı Veli’yi, Mevlana’yı okuyalım yeter. Son dönemde din kültürü ve ahlak bilgisi dersine 103 sayfalık Alevi bölümü eklendi. Yanlışsa değiştirelim, eksikse tamamlayalım. Ama, ben en fazla Alevi öğrencilerimizin bu geleneği tanımaya ihtiyaçları olduğunu düşünüyorum. Ta ki birileri bir karşıtlık teşkil etmesin. Geleneğimizi tanıdığımızda zaten bir karşıtlık kalmaz. Karşıtlık cahillikle başlar… Eğer herhangi bir mezhep, bu derslerde tahkir ediliyorsa gerçekten bu dersleri kaldıralım. Aşağılanıyorsa, kötüleniyorsa, ötekileniyorsa, deniyorsa ki ‘Şu mezhepten olanlar dinin dışındadır, şu dine mensuplar şöyledir’, işte o anda nefret kültürü doğar. Ama ben isterim ki her Sünni Hacı Bektaşı Veli’yi okusun. Her Alevi de Emir Sultan’ı, Mevlana’yı okusun.

Türbe girişlerinde para alınmayacak: İnşallah Hacı Bektaşı Veli türbesinden ve aynı şey Konya’da da geçerli, Hazreti Mevlana’nın türbesine girişler için bundan sonra para alınmayacak. Konyalı olarak hep bundan ıstırap duydum. Neden bu böyle oldu biliyor musunuz? Maalesef bu dergâhlar kapandığı zaman, kültürel özellikleri de kaybolmaya yüz tuttuğunda resmi kurumlar haline dönüştürüldü. Yani, müzeler haline dönüştürülerek korundu.

Sünniyim ama…: Bazı ret politikalarının şu veya bu şekilde devam ettiğini herkes biliyor. Ben Başbakanlık görevini alırken köken itibarıyla pirlerden gelen, Türkmen boylarından, geçmişinin bütün bu çizgilerin içinden gelmiş Sünni bir Türk aileden geliyorum. Ama ben sadece Türkiye Cumhuriyeti devletinin Başbakanıyım ve bütün vatandaşlarıma hiçbir ayrım olmadan hizmet edeceğim. İster IŞİD, ister Esad: İnsanların insanlık değerlerini unuttuğu, eline silah geçirenin tam bir vandalizm şiddetiyle başkasına hükmetmeye çalıştığı yerde, zalim rejimlerin kendi halklarını katlettiği, kardeşi kardeşe kırdırmaya çalışılan yerlerde din adına işlenen cinayetlerde, ister bu IŞİD formuyla olsun, ister Esad rejimi formuyla olsun; hangi şekilde olursa olsun hepsi Hazreti Hüseyin’in o büyük mübarek davasının karşısında yer alır.

http://www.cumhuriyet.com.tr/

Benzer Haberler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Başa dön tuşu

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen reklam engelleyiciyi devre dışı bırakarak bizi desteklemeyi düşünün