Türkiyeden Haberler

Aleviler can güvenliğinden endişeli

Alevi Bektaşi Kültür Enstitüsü’nün yaptığı çalışma Alevi vatandaşların en öncelikli sorunun can güvenliği endişesi olduğunu ortaya koydu.

Hükümetin “Alternatif Alevi”  yaratma çabasının ise Alevileri rahatsız ettiği de belirlendi.

Alevi Bektaşi Kültür Enstitüsü’nün Türkiye, Kuzey Avrupa ve Balkanlar’da yaşayan Alevi ve Bektaşi inancındaki kişilerle yaptığı araştırma sorunların boyutlarını  ortaya çıkardı.
Ankara’da düzenlenen basın toplantısında Enstitü Yönetim Kurulu adına Gülizar Cengiz, Prof. Dr. Alemdar Yalçın, Prof. Dr. Ali Yaman raporla ilgili bilgi verdi.
Hazırlanan raporda Alevi ve Bektaşi’lerin en nemli sorunlarının özellikle Ortadoğu’da mezhep çatışmaların şiddetlenmesinin ardından “Can güvenliği kaygısının” en öncelikli sorun olduğu belirtildi. Devletin güvenlik güçlerinin bir olay yaşandığında tarafsız davranmayacağı görüşünün hakim olduğu da belirtildi. Türkiye’nin özellikle İstanbul, Adana, Hatay, Gaziantep, Diyarbakır, Ankara ve Konya başta olmak üzere bir çok bölgesinde bazı dini grupların gittikçe marjinalleştiği vurgulanan raporda, bu grupların “mevcut hükümeti  bile yeteri kadar İslami görmedikleri” belirtildi. Raporda, “Aşırı radikalleşen bu gruplarca Alevi yurttaşlarda hedef haline getirilebilecekleri endişesini  doğurmakta ve can güvenliği kaygısı yaratmakta. Sünni geleneğe bağlı sade bir şekilde İslam’ı yaşayan vatandaşların da kendilerini bu tehdit altında hissettikleri” belirtildi.
Özellikle Alevi köylerindeki köy muhtarlarının çok kaygılı olduğu belirtildi. Köy muhtarlarının devletten hizmet istediklerinde Cami ve İmam Hatip yaptırılması yönünde baskı uygulanmasından şikayetçi oldukları kaydedildi.

Başlıca sorunlar arasında ibadet özgürlüğü ve Cemevlerinin ibadethane olması, din derslerinin zorunlu olmaktan çıkarılması, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yapısının değiştirilmesi bulunuyor.

Alevi yurttaşların kamuda ve özel sektörde iş bulamaz hale geldiği, okul müdürlerinin ve öğretmenlerin sürüldüğü, memurların fişlendiği de belirtildi.

Yapılan araştırmada hükümetin “Alternatif Alevi” yaratma çabasının “ters teptiğinin” belirlendiği kaydedildi. Devletin desteklediği kendi bakış açısına yakın dernekler kurularak, sorun çözümü üretirken de bu derneklerin kullandıldığını düşünen Aleviler kendilerinin muhatap alınmasını istediği vurgulandı. Alevi ve Bektaşiler siyasilerin kullandığı dilin ise kimliklerine saygı duyulmadığını gösterdiğini ve ötekileştirdiğini düşünüyor.

BÖYLE BİR UZLAŞMA YOK
Alevi Bektaşi Kültür Enstitüsü’nün kurucusu Gülizar Cengiz, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun “Aleviler zorunlu din dersini onaylamıştır” söyleminin doğru olmadığını belirtti. Cengiz, “Aleviler onaylamıştır gibi bir söylem zannediyorum yorumlamadan kaynaklı bir farklılık. Din dersleri zorunlu olmaktan çıkarılması gerektiği görüşü hakimdir. Demokratik ülkelerde olduğu gibi içerik bilgilendirme amaçlı olmalı, dinler tarihinin genel olarak anlatılması konusunda hem fikir olduk” dedi ve raporun son halinin Davutoğlu’na ve tüm siyasi partilere iletileceğini kaydetti.

http://sozcu.com.tr/

Benzer Haberler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Başa dön tuşu

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen reklam engelleyiciyi devre dışı bırakarak bizi desteklemeyi düşünün