Türkiyeden Haberler

Mezhepler arası diyalog ve barışın yolu Maraş’tan geçiyor

Adıyaman’dan yola çıktıktan bir süre sonra, yan tabelada “Pazarcık” yazısını görünce, rotayı aniden değiştirdik. Böylece, önce Antep’e gitme planımız değişmiş oldu. Pazarcık’a giden yol “Kürdistani” bir yoldu, dağların, kayalıkların arasından Pazarcık’a vardık.

 Pazarcık Alevi nüfusun çoğunlukta olduğu bir ilçe. Yüzde 80’i Kürt Alevi. Pazarcık halkı 1978’te 21-28 Aralık’ta Alevi katliamının yarattığı ağır travmayı hala tümüyle aşamamış. Neden? Çünkü bu katliamın faillerinden hiç kimse ceza almadı. Tek bir devlet görevlisi ve hükümet temsilcisi soruşturulmadı. Bu durum toplumda güven duygusunu yıkmış. “Ya yeniden olursa?” sorusu zihinlerden silinmemiş. Maraşlı Aleviler, bu nedenle “devlet partisi” saydıkları CHP’ye sığınmışlar. Sünni Kürtler de, CHP’nin karşısında bulunan diğer sistem partilerine, en sonunda da AKP’ye mahkum olmuşlar. Daha kötüsü topraklarını terk etmiş, Antep’e, İstanbul’a ve Avrupa’ya göç etmiş.

İşte şimdi HDP Maraş’ta bu travmanın sonuçlarını ortadan kaldırmak için kolları sıvamış. Mezhepler arası diyalog ve barışın yolu Maraş’tan ve Maraş’ın Pazarcık ilçesinden geçiyor. HDP de Maraş, Pazarcık, Elbistan yollarında acıları sarmak, mezhepler arasında barışı kurmak ve Maraş’ta özgür, adaletli ve müreffeh bir “yeni yaşam” kurmak için yürüyor.

Biz de Pazarcık’tan “yola” çıkıyoruz. Narlı’ya gidiyoruz. Burası çok büyük bir mahalle. HDP Seçim Bürosu büyük bir evde örgütlenmiş. Evin arka tarafında geniş bir avlu var. Burada üç HDP adayı ile buluşuyoruz. “Bir mahalledeki seçim büronuz böyle ise, Maraş’ta kimbilir ne muhteşem seçim bürolarınız vardır” deyince, hepsi gülmeye başlıyorlar. İçlerinden biri; “ne muhteşemi, ne seçim bürosu hocam, diyor, Maraş’ta partimizin il binası bile yok… Örgütümüz var, kurumlar var, kitlemiz var, ama tek bir binamız yok… İnşallah bu seçimde en az bir en fazla üç milletvekilimiz bile olacak… Çelişkiye bakar mısınız?”

Maraşlılar, binalarını severek HDP’ye kiralıyorlarmış. Ama birkaç gün geçtikten sonra utana, sıkıla kontratı feshediyorlarmış. Belli ki, Maraş’ta çok özel bir baskı var. Halkın gözü korkutulmuş. AKP, burada sinsi bir terör estiriyor. Maraş katliamının yarattığı korkuyu sürdürüyor. Ama bu son olacak. Korkular dağılacak ve Maraş’ta seçimlerin ertesi günü özgürlükle birlikte HDP tabelasını büyük bir törenle Maraş’ın en güzel binalarından birine asacak…

Ve bize şunu hatırlatıyorlar: HDP’nin çoğunlukta olduğu her yerde, hatta AKP’nin yüzde 1-2’lik oy aldığı illerde bile il binaları, seçim büroları var… Maraş’ta HDP binası yok. Şimdi söyleyin kim seçimleri baskıyla almak istiyor, kim uygar bir yarış yapıyor?

Bütün yollar HDP’ye çıkıyor

İsmail Ongun, “80 yaşında bir genç”.Siyasi mücadeleye 1960’larda Mehmet Ali Aybar’ın başında bulunduğu TİP’te başlamış. Sonra Mahir Çayan’ın liderliğindeki THKP-C’de yer almış. “O kanlı günde, diye anlatıyor, aynı evde oturduğu Hidranlı muhtarı Mehmet Mengücek, olayları öğrenince düğünü terk edip katliam bölgesine gitmiş. Orada şehit düşmüş.

İsmail Ongun, uzun yıllar yurtdışında bulunmuş. Orada Kürt Özgürlük Hareketi ile tanışmış. Ve şimdi HDP saflarında mücadelesini sürdürüyor. Her yol Roma’ya çıkar deniyor ya, bütün siyasi yollar da HDP’ye çıkıyor.

Listede en sonda, eylemde en başta

Narlı mahallesindeki büronun avlusunda adaylarla konuşuyoruz: Emre Genç, gerçekten genç. Nurhaklı. ESP bileşeninden. Onun yanında İsveç’te üç dönem yerel Parlamento’da üyelik yapmış olan İbrahim Çiçek ve darbe öncesinde hapse girip onbeş yıl yatmış olan Mehmet Çat… Hep birlikte anlatıyorlar:

Emre Genç: “Bir partinin üyesiyle konuştum, (partinin adını nezaketen söylemiyor), bana şöyle dedi: Benim evimde 6 oy var, bunun dördünü HDP’ye, ikisini bizim geleneksel partimize vereceğiz”… Bu “ince hesap” her kim Erdoğan’ın “saltanatını” istemiyorsa, o kişinin evinde yapılıyor. 9 Mayıs mitingi Maraş olaylarından sonra yapılan ilk kitlesel mitingmiş. “Bu mitingle Maraş yeniden demokrasiye uyandı, korku kırıldı.”

Korku kırılınca HDP’ye bakış da değişmiş: “Türkoğlu ilçesi Kılılı Mahallesi bir Türk köyü imiş. Köylüler HDP’yi bizzat aramışlar. Partiye üye olma kararı vermişler. Aslan Köyü Arap köyü imiş. Onlar da HDP’yi köye çağırmışlar. “Sakın bu köyü CHP’li sanmayın. Köy AKP’li. Ama bu seçimde köyün yarısı HDP’ye oy verecek. Ve sayıyorlar. Memişkahya, Damlabaş, Hasankocalar, Cimikan, bütün bu yerlerde artık HDP rüzgarı esmekte.

İbrahim Çiçek, 41 yıl İsveç’te siyaset yapmış. İki dönem Sol Parti’den, bir dönem de İsveç Sosyal Demokrat Partisi’nden yerel yönetimlere üye seçilmiş. “Erdoğan ve AKP’lilerin yaptığı gibi bir seçim propagandası Avrupa’nın hiçbir yerinde yapılamaz; nefret suçu diye suçlanır. Hiç kimse hiç kimseye ‘dinsiz’ diyemez. Bunlar diyor…”

Bir ara listeye bakıyoruz ve Mehmet Çat’ın “listedeki son isim” olduğunu görüyoruz: “On beş yıl hapis yatmışsın, listenin sonundasın, bu durum seni olumsuz etkilemişe benzemiyor, nasıl oluyor bu?” Mehmet Çat gülüyor. “Ben ve arkadaşlarım, asıl parlamentoda on beşer, yirmişer yıl yattık. Bizim arkadaşlarımız listelerin en ön sıralarından şehit oldu; Serok Apo, listelerimizin birincisidir, İmralı’da yatıyor… Yani benim için seçim listesindeki sıra bu nedenle önemli değil. Parti önemli. Hedef önemli. Çalışıyoruz.” Narlı’daki çalışanların sevgi bakışlarıyla uğurlanıyoruz.

Yolumuz Maraş merkezine…

Bilinen malum baskılardan kaynaklı HDP’nin çalışmalarını İHD bürosunda yürüttüğünü öğreniyoruz. Merkezde çalışma yürüten adayları soruyoruz; ilginç ama gerçek, “adaylar şehir merkezinde esnaf ziyareti yapıyorlar.” Adaylara soruyoruz; Maraş’ta rahat çalışabiliyor musunuz?

HDP birinci sıra adayı Aziz Tunç ve 3 sıra adayı Nuran İmir ortak cevap veriyor; “biz burada aramıza kurulan suni sınırları barışın diliyle yıktık. Az önce esnaflarla ziyarete gittik, hastanede hastaları ziyaret ettik, tek bir olumsuz yaklaşımla karşılaşmadık” dediler. Aziz Tunç yılların birikimiyle başlıyor Maraş’ı anlatmaya…

“Maraş katliamının yarattığı travmanın sonucu olarak toplumun her kesimi çok açık bir şekilde dillendirmese de, bu sorunun etkisiyle politik tercihlerini belirliyorlar” diyor. Belli ki Maraş’ı iyi okumuş, anlatmasını istiyoruz. “HDP’nin yarattığı siyasal konjonktür, barış ve kardeşlik HDP’ye yönelimi artırdı. İnsanlar HDP ne diyor diye bakmaya başladı. Maraş’ta AKP tabanında ciddi bir tepki var, bunun sonucunda AKP’de bir erime ve çürüme var. Bu eriyen ve ayrılan kesim kime oy verecek diye düşünüldüğünde, başından beri CHP düşmanı gibi kendisini kolluyan AKP’liler MHP için de aynı şeyi düşünüyor. Özellikle HDP’nin yarattığı bu rüzgar insanların HDP’ye yönelmesine yol açmıştır. HDP’nin seçilebilirliği sayesinde bugün CHP’den büyük kopuşlar yaşanıyor. Bunlar da HDP’de birleşiyor.

Maraş’ta HDP’ye çok farklı ve değişik kesimlerden katılımlar var. Maraş’ta toplumsal bariyerler yıkıldı. Maraş’ta biz seçilir miyiz, seçilmez miyiz onu bilmiyorum. Ama Maraş’ta bugüne kadar yaratılmış ve kalınlaştırılmış, toplumların birbirine silküle edilebilme hali gerçekleşti. Şu anda biz, Bertiz’e gittik, Elbistan’ın Türk Sünni kesimine gittik. Göksu’da Çerkeslere gittik. Bu çevrelerin içine ciddi anlamda nüfus ettik. Yaratılmış olan toplumsal bariyerler Maraş’ta yıkıldı. Yani Maraş’ta bir kardeşleşme süreci başladı. Maraş’ta demokratikleşme ve kardeşlik sağlanamadığı zaman, Türkiye’de kardeşleşme yüzeysel kalır. Derinliğine nüfus etmez toplumsal bir güç açığa çıkarılamaz. Yani siz Maraş’taki ırkçılığı, şovenizmi kıramadığınız sürece İstanbul’da demokratikleşmeyi gerçekleştirmiş olamazsınız. Çünkü bu toplumsal bir süreçtir.. Maraş’ı korkularından sevgi kurtaracak” diyerek sözü kadın vekil adayına devrediyoruz.

Seçim çalışması ve inşa ortak yürüyor

Bir Seyit ve Şeyh kızı Nuran İmir sözü alıp Maraş’ta kadının durumuna getiriyor.“Maraş’ın gerçekliğinde asıl amacımız oydan çok bir kadın buluşmasını sağlamaktır. Öncelikle bu ortaklaşmayı sağlama çabası içindeyiz” diyerek partisinin ve kendisinin kadın duruşunu ortaya koyuyor. Evet, kadının durumu ‘oy’dan daha önemli, yani stratejik diyor ve devam ediyor.

“Maraş’ta kadının özgün anlamda kendisini ifade edebileceği bir merkez yok. Özgün kadın çalışması kurumu yok. Bu ciddi bir sıkıntı. Bizim parti olarak bu konuda ciddi çalışmalarımız var. Şimdi biz genel olarak bu sürece hem katkı, hem de bu süreç ile birlikte yeni yaşamı inşa sürecinde kadın iradesinin ortaya çıkarılmasına önem veriyoruz. Aslında kadını önce evden çıkarma çabası içindeyiz.

Son bir iki aylık çalışmamız gösterdi ki kadın artık evde değildir. Çalışmalarımızın çoğunluğunu da zaten ev ziyaretlerine ayırmış durumdayız. Yaptığımız toplantılar ile ciddi bir cesaret oluştu. Bizlerle birlikte sürece dahil oldular. Gerçekten çok aktif katılımları da var. Bunu bir sisteme çevirmeye çalışıyoruz. Seçimden sonra kadına yönelik büyük bir çaba içine gireceğiz” diyerek, Maraş’taki kadın çalışmalarının seçime endeksli olmadığını anlatıyor ve ekliyor; “kadın olmadan demokratik ulusu inşa edemeyiz, kadın olmadan mezhep çatışmalarını durduramayız” diyor.

http://www.ozgur-gundem.com/

Benzer Haberler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Bu Haberde Dikkatinizi Çekebilir!
Kapalı
Başa dön tuşu

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen reklam engelleyiciyi devre dışı bırakarak bizi desteklemeyi düşünün